Cevap Lezbiyen olmak günah mı? Islam Dini’nde homoseksüellik gibi haram kılınan bir cinsel eylem olan Lezbiyenlik, sevicili olarak bilinir ve Allah Resulu’nün hadislerinde sihâk olarak adlandırılır. Kadının kadınla sevişmesi, ilişkisi kesinlikle haramdır. Şeyh Zekeriya el-Ensârî “Esne’l Metâlib Şerh-u Ravdati’t Tâlib” adlı kitabında buyurdu ki: “Kadının sesi haram değildir. Ancak bir kadının, sesini kişiyi zinaya çekmek için ya da herhangi bir harama çekmek için inceltip konuşması haramdır. Erkeğin de kadının sesini fitne için zevk alarak dinlemesi haramdır.” Kadının kayını ile tokalaşmasına gelince, eşinin erkek kardeşi kadın için nikâhı ebediyen haram olan mahremlerden değildir [Nur, 24/31]. Bu itibarla, kadının, eşin erkek kardeşi ile ister nişanlılık döneminde ister evlendikten sonra tokalaşması ve kimsenin bulunmadığı bir ortamda yalnız kalması caiz değildir . Buradaharam hükmü müzikten değil, kadının sesinden gelmektedir. Aslında kadının sesi haram değildir; ancak şehveti tahrik ederse Kur'ân okumasını bile dinlemek haram olur.60 2) Müzik âleti içki meclislerinin sembolü olan âletlerden ise bunu kullanmak haram olur; diğerleri mübah olmakta devam eder. Zaruret hali olmadıkça kadının namahremi olan erkeklerle konuşması caiz değildir ve haramdır. Yorum: Bir erkekle kadının konuşması haram mıdır? Bunlar ciddi bir ilişki düşünüyorlar. Omer Faruk. Evlilik amacıyla "halvet" olmamak kaydıyla konuşabilirsiniz. Ancak yaşınız küçük ise velinizin izni olmadan bu tür fSEdOkN. Sual Kadınların seslerini erkeklere duyurmaları haram mıdır?CEVAPKadınların, yabancı erkeklerle lüzumsuz yere konuşmaları, şarkı, hatta Kur’an, mevlid, ezan okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları büyük günahtır; ancak, alış veriş gibi ihtiyaç olunca, fitneye sebep olmayacak şekilde, ihtiyaç kadar ciddi konuşmaları caizdir. Tergib-üs-salat, Hadika Bir âyet-i kerime meali Ey nebi hanımları, siz diğer kadınlar gibi değilsiniz. Allah’tan sakının, edalı, yumuşak konuşmayın, kalbi bozuk olan, ümide kapılır; hep ciddi konuşun! [Ahzab 32] Peygamber hanımları olan annelerimizin yumuşak konuşmaları caiz olmayınca, başka kadınların yumuşak konuşmaları nasıl caiz olabilir? Annelerimize kötü gözle bakan çıkabileceğine göre, diğer kadınlara kötü gözle bakan çıkmaz mı? Bir hadis-i şerif meali de şöyledirEy kadınlar, mahreminizle konuşun, namahremle konuşmayın! [Ramuz, İbni Said] Demek ki, ihtiyaçsız yabancı erkekle konuşmak caiz değildir. İhtiyaç olunca ihtiyaç kadar ciddi konuşmak caizdir. Cariyelerin şarkı söylemeleri, hür kadınlar için örnek gösterilemez. Hür kadın şarkı söyleyerek sesini duyuramaz. Bir hadis-i şerif meali şöyledir Şarkı söyleyen kadını dinlemek ve yüzüne bakmak haramdır. [Taberani] Hazret-i Ömer, mehrin azaltılmasını tavsiye edince, perde arkasından yaşlı bir kadın, Nisa suresinin, Bıraktığınız eşinize, yüklerle [altın mehir] vermiş de olsanız, ondan bir şey geri almayın mealindeki 20. âyetini okuyor; çünkü ihtiyar kadının sesi haram değildir. Genç kadın, yabancı erkeğe selam veremez, aksıran erkeğe bir şey söylemez ve kendine söylenince de cevap vermez. Hamevi Eşbah şerhi Kadınların seslerini erkeklere duyurması haramdır. Bazı âlimler, ihtiyaç zamanında, ihtiyaç kadar ve sert, ciddi konuşmaları caiz olup fazlası yine caiz olmaz buyurmuşlardır. Tezkiye-i ehli beyt Allahü teâlâ, kadının namahremle yumuşak sesle konuşmasını men ediyor. Mektubat-ı Rabbani 3/41 Kadınların, saçı, başı ve kolları açık sokağa çıkmaları ve yabancı erkeklerle lüzumsuz yere, konuşmaları, şarkı söyleyerek, hatta Kur’an, mevlit, ezan okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları büyük günahtır. Ancak yabancı erkeklerle, alış veriş gibi, ihtiyaç olduğu zaman, fitneye sebep olmayacak şekilde, sert ve ciddi konuşmaları caizdir. Tergibüssalat, Hadika, S. Ebediyye İbni Abidin hazretleri de buyuruyor kiTercih edilen kavle göre kadının sesi avret değildir. Bahr’da Hilye’den naklen, En münasibi budur, Nehir’de ise, İtimada şayan budur denilmiştir. Bu kavlin zıttı kaviller de vardır. Nevazil’de, Kadının sesi avrettir. Onun Kur’an-ı kerimi kadından öğrenmesi daha makbuldür. Bundan dolayıdır ki, Peygamber aleyhisselam, Tesbih erkeklere, el çarpmak ise kadınlara mahsustur buyurmuştur. Kadının sesini erkeğin işitmesi doğru değildir deniliyor. Kâfi kitabında ise, Kadın aşikâre telbiye yapamaz; çünkü sesi avrettir denilmiştir. Yine Bahr’da bildirildiğine göre, Muhit’in ezan babında bu kavil tercih edilmiştir. Fetih kitabının sahibi diyor ki Bu kavle göre kadın namazda Kur’anı aşikâre okusa namazı bozulur, denilirse yerinde olur. Onun için Peygamber aleyhisselam, imamın yanıldığını bildirmek için kadının sesle tesbih getirmesini men etmiş; ona el çarpmayı söylemiştir. Burhan, Halebi, Münyet-ül-kebir şerhinde onu tasdik ettiği gibi İmdad kitabının sahibi de bu sözü kabul etmiştir. İmam-ı Ebul Abbas Kurtubi diyor ki Zekâsı kıt olanlar, biz kadının sesi avrettir demekle konuşmasını kastettiğimizi zannetmesinler! Bu anlayış doğru değildir. Biz yabancı erkeklerin ihtiyaç halinde kadınlarla konuşmasına caiz diyoruz. Yalnız, kadınların yüksek sesle konuşmalarını, seslerini uzatmalarını, yumuşatmalarını ve nağmeli okumalarını caiz görmüyoruz; çünkü bunlarda erkekleri kendilerine meylettirmek ve şehvetlerini harekete getirmek vardır. Kadının ezan okuması bundan dolayı caiz olmamıştır. Redd-ül muhtarDemek ki, kadının yabancı erkekle ihtiyaçsız konuşması caiz değildir. İhtiyaç olmasa da, yumuşak, cilveli konuşmazsa caiz olur denilemez. Erkeklerle lüzumsuz ciddi konuşmak caiz olsaydı, erkeklere ciddi şekilde selam vermeleri, erkekler aksırınca, onlara yerhamükellah demeleri, ezan ve ikamet okumaları da caiz olurdu. Şu kadar var ki, ihtiyaç olunca, ihtiyaç kadar ciddi konuşmaları caizdir, ihtiyaçsız caiz değildir. Bu inceliği iyi anlamalıdır. Aletsiz, çalgısız nağmeli sese sima [teganni] denir. Çalgı aleti ile birlikte olan insan sesine gına [müzik] denir. Gına haramdır. Çalgı ve kadın sesi, sima değil gınadır, haramdır. Dürr-ül-mearifİşte bundan dolayı, atalar, Para sesi, kadın sesi, su sesi demişlerdir. Kadın sesi gına olmasa, yani hoşa giden etkili bir ses olmasa böyle söylemezlerdi. Şair de diyor ki Dünya kurulalı etkili olmuş, Para sesi, kadın sesi, su sesi. Birçok işimizde yetkili olmuş, Para sesi, kadın sesi, su sesi. Dinde reforma doğruSual Gazetelerde okudum. Bir ilahiyat profesörü diyor ki Kadınların camide erkeklerle eşit muamele görmesi, camide kendilerine ferah, aydınlık ve güzel bir yer bulması kadının özgüveni için önemlidir. Erkekler kadınlara, kadınlar erkeklere vaaz verebilir. Bayanların okuduğu ilahiler daha duygulu ve etkili olur. Kur’an ve ezan okumasının, bunların erkekler tarafından dinlenmesinin hiçbir mahzuru yoktur. Arapların ataerkil, kadınları kıskanan, onları toplum hayatının dışına iten anlayış, Arap örfünün baskın hale gelmesi sonucudur. O kültürün yansıması sonucunda ikinci ve üçüncü asırda fıkıh kitaplarında kadınlara bazı yasaklar getirilmiştir. Artık dinin kendi çağımızın beklentilerine, ihtiyaçlarına, duyarlılıklarına bakarak kendi dindarlık tarzımızı kendimiz kurmamız, gerekli reformu yapmamız gerekir. Bir ilahiyatçının dini değiştirme, dinde reform yapma yetkisi var mıdır?CEVAPDini bildiren Allahü teâlâdır. Dinin sahibi Odur, değiştirme yetkisi Onundur. Kendi dindarlığımızı kendimiz kurmamız gerekir demek yeni bir din kurmak istemek olur. Yeni bir din kurabilirler ama adına Müslümanlık demeleri yanlış olur. İnsanların uydurduğu şeylere de din değil, dinsizlik denir. Tabiin devrindeki büyük âlimlere, mezhep imamlarına, onların yazdığı fıkıh kitaplarına saldırmak büyük cinayettir. Hiçbir Müslüman bunu yapamaz. Dinimize Arap örfü demek de çok yanlıştır. Dinin örf ile alakası yoktur. İslamiyet’i Allahü teâlâ bildirmiştir. Bütün toplumlar için, kıyamete kadar geçerlidir. Cariyeler saçlarını, kollarını açabilir, seslerini erkeklere duyurabilir. Cariyeyi örnek gösterip, hür kadınlara da bunlar mubah demek Müslümanlığı yıkmak olur. Kadın sesi avret midir?Sual Kadın sesi için, avrettir ve değildir şeklinde bildirilen farklı iki kavlin, ikisinin neticesi de aynı değil mi? CEVAPEvet, neticesi aynıdır. Kadın sesi avret değildir diyen âlimler diyorlar kiKadınların, alış veriş yaparken, şahitlikte bulunurken veya buna benzer diğer durumlarda erkeklerle konuşması caizdir. Ancak kadınların yüksek sesle konuşmaları, seslerini uzatmaları, yumuşatmaları, cilveli ve nağmeli okumaları caiz değildir; çünkü bunlarda, erkekleri kendilerine meylettirmek ve şehvetlerini harekete getirmek vardır. Kadının ezan okuması, hacda açıktan telbiye getirmesi, yine açıktan Kur’an ve mevlid okuması, yabancı erkeğe selam vermesi, selamını alması, aksıran erkeğe yerhamükellah demesi bundan dolayı caiz değildir. Redd-ül muhtar, Tergib-üs-salat, Hadika Kadın sesi avrettir diyen âlimler de aynı şeyi söylüyorlar. Bu âlimler, alış veriş yapmaları, şahitlikte bulunmaları gibi işlerde erkeklerle konuşmaları, bir ihtiyaçtan dolayı caizdir derken, öteki âlimler, bu işler kadının sesinin avret olmadığı için caizdir diyorlar. Her iki taraf da alış verişte, şahitlikte ve benzeri işlerde erkeklerle konuşmanın caiz olduğunu bildiriyorlar. Birinci taraf, kadının sesi avret olmadığı için bunlar caizdir derken, öteki âlimler, ihtiyaç olduğu için caizdir diyor. Verilen cevazlar aynı; fakat cevaz veriliş sebepleri, gerekçeleri farklıdır. Müslüman için önemli olan hükümdür. Gerekçenin delillerini bilmek şart değildir; fakat hükmü bilmek ve ona göre hareket etmek şarttır. Kadın, yumuşak olmasa da, ihtiyaçsız yabancı erkekle konuşamaz, selam bile veremez. Âlimler şu konuda birleşiyorlarKadınların yabancı erkeklerle ihtiyaçsız konuşmaları caiz değildir. İhtiyaç olunca da, ancak ihtiyaç kadar ve ciddi konuşmaları caizdir. Ve söz söylemek icab ettiğinde, Şeriata uygun bilinen ve makbul şekilde, kalbinde fısk ve fucur hastalığı ahlaksızlık ve zina meyli olanları tama celp göz dikip çekmiyecek derecede söyleyin’ Yani;Ey Ezvacı Nebi!Ey Peygamber aileleri! Mümine kadınlar! Eğer siz emirleri yerine getirme ve haramlardan sakınmak suretiyle takva yolunu seçmek isterseniz size, mahrem olmayan bir kimse ile söz söyleşmek gerektiğinde sözünüzü yabancı erkeklere karşı ince ve latif surette tatlı söylemeyin ki, kalbinde kötülüğe meyil hastalığı olan kimseler sizin sözünüzden gördüğü letafet sebebiyle size meyletmesin ve şeran makbul olan sözü söyleyin. Lakin söylediğiniz söz fitneye sebep olmasın. Yani cazibeli, yabancı erkekleri şüpheye düşürecek bir halde, edalı ve naz ve istiğna ile söylemeyin Hakk bu ayette Ezvac-ı Mutahharatı ve Mümine kadınları günah işlemekten menettiği gibi, günah işlemenin başlangıcı sayılan hallerden dahi men etmiştir. Çünkü bir şeyin sebebinde o şeyin hükmü vardır. Bunun için bir günah nasıl haram ise, o günaha sebep dahi öylece bu ayet Ezvac-ı Mutahharat yani Peygamber Efendimizin mübarek aileleri, validelerimiz hakkında gönderilmişse de Cenab-ı Hakk bu ayetle bütün iman sahiplerinin kadınlarına da yabancı erkekler yanında söz söyleyip konuşmanın adabını beyan ettiği gibi, kadınların sesleri dahi namahrem olup, gerekmedikçe yabancı erkeklerle konuşmak caiz olmadığına işaretle Müslüman kadınlarına bir edep dersi duyguları tahrik eden şeylerden biri de sestir. Sesin rengi, bir kelimeyi telaffuz ederken sadanın aldığı makam belki aslında ehemmiyetli olmayan bir hadise fakat sevgi heyecanları üzerine inanılmayacak ölçüde tesirler sese ait fetişle, tapacak derecede aşırı şehvetler de vardır. Mesela bazıları kalın sesli kadınlardan çok hoşlanır. Erkeğin sesine vurulup çocukların ve aile ocağını terk edip kaçan sayısız kadınlar zinası, şehveti tahrik edici olan sesi dinlemektir. Onun için Cenab-ı Hakk yukarıda geçen ayet-i kerime ile kadınların sesleri namahrem olup, ihtiyaç olmadıkça yabancı erkeklerle söz söyleşmelerini yasaklamıştır. Hakikaten, sesin insan üzerinde büyük bir tesiri zaman gazetelerde okuduğumuz gibi barlarda, gazinolarda, radyo evlerinde, ahlaken düşük bazı güzel sesli kadınlar ses ticareti yapmaktır. Böylece imanı zayıf, şehveti galip erkekleri yoldan şeytani huylu kadınlar ise, gözlerine kestirdikleri erkeklerle önce sesle, telefonla kendilerini arz eder, sevdirirler, böylece ses zinaya basamak teşkil etmektir. Onun için her Müslüman erkek ve kadının Allah emirlerini tutup yasak ettiği şeylerden de sakınmaları icap bir ayet-i kerime de Cenab-ı HakAllah’a teslim olan erkekler ve teslim olan kadınlar, İslâm dinine iman eden erkekler ve iman eden kadınlar, taate devam eden erkekler ve taate devam eden kadınlar, dürüst erkekler ve dürüst kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, hayır yolunda infak eden erkekler ve infak eden kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve çok zikreden kadınlar var ya, işte Allah onlara mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır Ahzab’35’Zamanımızın kadınları arasında yukarıda bahsedilen tesettür örtünme esaslarını tam olarak tatbik eden varsa da çok az kalmıştır ve gittikçe de azalmaktadır. Bir kısım kadınlarımız güya tesettür emrine uyarak örtünüyoruz zannederek başlarını örtse de, önden ve yandan saçlarının bir kısmını dar bir manto giyerek vücutlarını ve göğüslerini belli ederler. Ayaklarına hiç yok denecek derecede ince naylon çorap giyerek ağızlarını boyayıp, kokulanıp süslenerek dışarı çıkarlar. Halbuki onların bu durumları tam bir tesettür olmayıp günah ve vebalden bir kısım kadınlarımız ise, insanlık ve İslamlık kisvesinden görünümünden soyunup, haya perdesini yırtarak çıplak denecek derecede ince dar bir entari ile baş, kol ve bacaklar açık, her türlü süs, boya ve kokularla süslenip kendilerini aleme adeta teşhir edercesine açık olarak cadde ve sokaklarda gezerler… sinema, tiyatro, bar, gazino gibi şeytan yuvalarında nefis ve şehvetinin esiri, şeytanın kulu, sonu olmayan boş arzularının kurbanı olarak zevk ve eğlence öyle bir zavallı kimselerdir ki nereye gittiklerini, ne yaptıklarını, ne için yaratıldıklarını düşünemeyecek derecede akılları körelmiş, kulakları sağır, gözleri kör olmuş ve basiretleri kadınlar hakkında Peygamberimiz cehennemden iki zümre cehenneme girecek olanlardan iki grup var ki, bunları dünyada henüz görmedim. Birisi,sığır kuyrukları gibi kırbaçlar tutarak onlarla insanları döver azarlayıp işkence ederler. Diğer bir takımı, kadınlardır ki; gerçi giyinmişlerdir, fakat çıplak kadınları kendileri gibi yapmaya teşvik ederler. Bunların başları, içinde doldurdukları bezler ve saçlarla deve hörgüçlerine benzer. İşte bunlar ne cennete girerler, ne de pek uzak mesafeden intişar eden, rayihasını uzaklara yayılan kokusunu koklarlar’ bir hadis-i şeriflerinde;Dünyada bedenlerini hakkıyla tam olarak örtmeyecek şekilde giyinen kadınlar ahirette çıplak kalırlar buyurmuşturKaynak Osman Karabulut / İslam’da Evlilik Ve Mahremiyetleri / bkz 348-351 Sual Yabancı kadınlara bakmak günah mıdır?CEVAPKadınlara da erkeklere de lüzumsuz veya şehvetle bakmak günahtır. Âyet-i kerimede mealen buyuruldu kiEy Resulüm, müminlere söyle, harama bakmasınlar ve avret yerlerini haramlardan korusunlar! İmanı olan kadınlara da söyle, harama bakmasınlar ve avret yerlerini haramdan korusunlar! [Nur 30]Hadis-i şeriflerde de buyuruldu kiErkeğin kadına, kadının da erkeğe [şehvetle] bakması haramdır. [Taberani]Harama bakmak, şeytanın zehirli okudur. Allahü teâlâdan korkup yabancı kadına bakmayana, zevkli bir iman nasip olur. [Ramuz]Yabancı kadına şehvetle bakanın gözleri ateşle doldurulup, Cehenneme atılır, onunla toka edenin kolları ensesinden bağlanıp, Cehenneme sokulur, lüzumsuz ve şehvetle konuşan, her kelimesi için, bin yıl Cehennemde kalır. [ ve arkadaş hanımına şehvetle bakmak yabancı kadına bakmaktan ve evli kadına bakmak, kıza bakmaktan daha çok günahtır. Zina da böyledir. [R. Nasıhin]Bir erkeğin bir kadınla tokalaşması, zaruretsiz konuşması, görünmeyen bir yerde yalnız kalmaları haramdır. Peygamber efendimiz bile hiçbir kadınla tokalaşmamıştır. Bir hadis-i şerifte buyuruyor kiElbette ben kadınlarla tokalaşmam. [Nesai, İbni Mace, Taberani] Hazret-i Âişe validemiz de buyurdu ki Resulullah, kendisine helal olan kadınlardan başka, hiçbir kadınla tokalaşmadı. [Buhari, Müslim]Yine hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki Bir erkeğin başına demir bir şişin batması, namahrem bir kadına dokunmasından daha hafif kalır. [Taberani, Beyheki]Yabancı kadınla kucaklaşan, şeytanla beraber zincire vurulup ateşe atılır. [Şir’a]Kadınlarla bir arada yalnız kalmaktan sakının. Allah’a yemin ederim ki, bir kişi bir kadınla yalnız kalınca, aralarına şeytan girer. Bir kimsenin çamurlu bir domuzla sıkışmış durumda olması, o kimse için kendine helal olmayan bir kadına dokunmasından daha hafiftir. [Taberani]Namahremle konuşmakKadınlar zaruret olmadıkça namahrem erkeklerle konuşamaz. Ramuz’un 469. sayfasında yazılı ilk hadis-i şerif şöyleEy kadınlar, ancak mahreminiz olan erkeklerle konuşun, mahreminiz olmayanlarla konuşmayın! [İbni Said]Siz iffetli olursanızErkekler, iffetsiz [yani namussuz] olursa, geneleve falan giderse, karıları, kızları da kötü yola düşebilir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu kiSiz iffetli olursanız, kadınlarınız da iffetli olur. [Hakim]Onun bunun karısını, kızını ayartan bizden değildir. [ eden, aynı şeye maruz kalır. [ elin kapısını, çalarlar kapını", "Eden bulur" denmiştir.]Kur'an-ı kerimde mealen, Fuhşun açığına da, gizlisine de yaklaşmayın buyuruluyor. Enam 151Buradaki yaklaşmayın demek, zinaya götürecek sebeplerden, hareket ve işlerden sakının, yabancı kadınları düşünmeyin, onlarla konuşmayın, onların seslerini dinlemeyin, onlara bakmayın demektir. Yabancı kadınlara bakmak gözü zayıflatır, kalbi karartır. Peygamber efendimiz de, "göz zinası" hakkında buyuruyor ki Yabancı kadına şehvetle bakmak göz zinasıdır, onu tutmak el zinasıdır, ona gitmek ise ayakların zinasıdır. [ yabancı kadın görüp de, Allah’tan korkarak, başını ondan çevirene, Allahü teâlâ, ibadetlerin tadını duyurur. [Ebu Davud, Hakim]Avret yerini açana, başkasının avret yerine bakana Allah lanet etsin! [Beyheki] Kadının yüzünden ve iki eli ayasından başka bütün bedeni avrettir. [ Kadınların, Kur'an-ı kerim, mevlid, ilahi okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları haramdır. [Hoparlör, radyo ve TV ile duyurmaları ise mekruh olur.] Tergib-üs-salat, HadikaSual Aşağıdaki iddialar reformcu bir yazara ait. Cevap verir misiniz?Karşılaşan iki arkadaşın birbirinin elini öpmesi sünnettir. CEVAPHaram olduğu Redd-ül Muhtar’da yazılıdır.Peygamberimiz kadınlara el öptürmemişse de, onlarla müsafeha ederdi. Çünkü müsafeha etmek sünnettir. Eğer Peygamberimiz şimdi olsaydı kadınlara mutlaka el öptürürdü. Çünkü âlimlerin elini öpmek caizdir. CEVAPPeygamber efendimizin kadınlarla müsafeha ettiği yalandır. Âlimin, ana-babanın eli öpülür. Fakat namahrem kadın, bir âlimin elini öpemez. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki Peygamber efendimiz erkeklerle müsafeha ederek sözleştikten sonra, kadınlarla da sözleşme yaptı. Kadınların biati yalnız söz ile oldu. Mübarek eli kadınların eline dokunmadı. [3/.41]Tibyan’da Mümtehine suresinin 12. âyetinin açıklamasında deniyor ki Peygamber efendimiz, kendisi ile biat edilirken hiçbir yabancı [namahrem] kadınla müsafeha yapmamıştır. Hazret-i Âişe dedi kiPeygamber efendimizin kadınlarla biati söz ile idi. Onun eli, hiçbir yabancı kadının eline değmemiştir. [Müslim]Doktor, kadına dokunuyor, günah olmuyor da, benim elimi öpünce niçin günah olsun?CEVAPDoktor, zaruret olunca, ihtiyaç miktarı kadına dokunması caizdir. İhtiyaçtan fazla yerini açması haramdır. El öpmekte bir zaruret yok ki doktorla mukayese edilsin. Âlim evlat, cahil babasına imam olamaz.CEVAPYanlış bu. Evlat bilgiliyse, babasına imam olabilir. Bunu yanlış olarak kölenin imamlığına benzetmiş. Kölenin imamlığının mekruh olması, köle olduğu için değil, hizmetle meşgul olmasından dolayı ilim tahsiline vakit bulamayacağı içindir. Eğer âlim olursa kölenin de imamlığı mekruh olmaz. A’manın [körün] imamlığının mekruh olmasının sebebi de, elbisesini temizleyememesidir; fakat elbisesi temiz olan a’manın da imam olması mekruh değildir. Çünkü Peygamber efendimiz, a’ma olan İbni Mektum hazretlerini defalarca kendi yerine imamlığa seçmişti. Nimet-i İslamNamahreme bakmak günahtırSual Bazı ateistler, “Peygamber zamanında kadınlar örtünmezdi. Umacı gibi örtünmek o zaman yoktu. Hazret-i Âişe başı açık gezerdi. Şimdiki örtünmeyi, sonradan, yobazlar uydurdu diyorlar. Bu durum hicab âyeti gelmeden önce değil miydi? Bir de ateistlerin etkisi altında kalan, bir arkadaş, “Kadınlara bakmak, onlarla konuşmak, hatta onlarla beraber oturmak da günah değildir. Kadınların erkeklerle namaz kılmasının da mahzuru olmaz. Resulullah kadınların arka safta kılmasını söylemesi huşu açısındandır. Yoksa beraber kılmalarında mahzur olmaz. Tesettür detaydandır” diyor. Kadınların açık gezmesi, onlara bakmak ve konuşmak günah değil mi?CEVAPElbette günahtır. İçkiyi yasaklayan âyet-i kerime gelmeden önce müslümanlardan içki içenler vardı. Bunu örnek gösterip de içki yasak değildi demek yanlış olduğu gibi, hicab âyetinden önceki durumu bildirip kadınlarla konuşmanın, onlara bakmanın, onlarla oturmanın günah olmadığını söylemek de böyle yanlıştır. Hicab [tesettür = örtünme] âyeti gelmeden önce, kadınlar örtünmezler, Resulullaha gelip, bilmediklerini sorup öğrenirlerdi. Resulullah efendimiz birinin evine gitse, kadınlar da gelir, oturur, dinler, istifade ederlerdi. Beydavi’de ve Buhari’nin tefsir kısmında bildirildiği gibi, hicretten üç yıl sonra, Ahzab ve beş yıl sonra Nur surelerindeki hicab âyetleri gelip, kadınların yabancı erkekler yanında, oturmaları, bunlarla konuşmaları yasak edildi. Bundan sonra, Resulullah efendimiz, kadınların bilmediklerini, mübarek hanımlarından sormalarını emreyledi. Hicab âyetinden önceki durumu bildirip kadınların açılmasının mahzuru olmadığını söylemek, Müslümanları aldatmak olur. Resulullah efendimizin mübarek hanımı Ümm-i Seleme validemiz anlatır Meymune ile birlikte Resulullahın yanında idik. İki gözü de görmeyen İbni Ümmi Mektum izin isteyip içeri girdi. Resulullah bunu görünce, bize İçeri geçin buyurdu. O a'mâ değil mi, bizi görmez dedim. O sizi görmüyorsa, siz onu görmüyor musunuz? Yani, o kör ise, siz kör değilsiniz ya, buyurdu. Tirmizi, Ebu Davud, İ. Ahmed Hadis-i şeriflerde buyuruluyor kiYabancı kadını görünce, yüzünüzü ondan ayırın! Ansızın görmek günah olmaz ise de, tekrar bakmak günah olur. [Ebu Davud, Darimi]Buluğa eren kız, yüz ve elinden başka yerini namahreme gösteremez. [Ebu Davud]Şarkıcı kadının aldığı para haram olduğu gibi, onu dinlemek ve yüzüne bakmak da haramdır. Haramla beslenen vücuda Cehennem ateşi layıktır. [Taberani]Bir kadın koku sürünüp dışarı çıkar ve kokusunu duyurmak için bir topluluğun yanından geçerse, ona bakana da, kendisine de zina günahı [göz zinası] yüklenir. [Nesai]Gözler zina eder, eller zina eder, ayaklar zina eder, ferc zina eder. [Ahmed, Taberani] Gözün zinası harama [namahreme] bakmak, dilin zinası fuhuş konuşmaktır. [Buhari, Müslim, Ebu Davud]Bir kadın, güzel kokular sürünüp, göz alıcı güzel elbiseler giyerek, bir topluluğun yanından geçerse, zina işlemiş gibi günaha girer. [İbni Hibban]Harama bakmayan gözler, Cehennem ateşi görmez. [İsfehani]Kadına, şehvetle bakanın, gözlerine erimiş kurşun dökülüp Cehenneme atılır. [M. Enhür]Komşu kadına, arkadaş hanımına şehvet ile bakmak, yabancı kadına bakmaktan on kat daha günahtır. Evli kadınlara bakmak, kızlara bakmaktan daha günahtır. [Taberani]Kadınların saçları da avrettir. Avret yerine bir zaruret olmadan şehvetsiz de bakmak Gazali hazretleri buyuruyor kiKadınların, kızların, başı, saçı, kolları, bacakları açık olarak sokağa çıkmaları haram olduğu gibi, ince, süslü, dar, hoş kokulu elbise ile çıkmaları da haramdır. Böyle çıkmalarına izin veren, razı olan ana babası, kocası veya kardeşi de, onun günahına ve azabına ortak olurlar. Kimya-yı saadetİmam-ı Zehebi de buyuruyor kiErkeklere ziynetini gösteren kadınlara, mesela altın, inci gibi şeyleri örtüsünün üstüne takan, koku süren, renkli ve ipek kumaş örtünmüş olan, kol ağızları geniş olup kolları görünen ve bunlar gibi kendilerini erkeklere gösteren kadınlara Allahü teâlâ dünyada ve ahirette azap edecektir. Zevacir-İbni Hacer-i Mekki Tesettüre riayet etmemek ve ziynetlerini göstermek gibi günahlar, kadınlarda çok olduğu için, Resulullah efendimiz, Mirac gecesi Cehennemi gösterdiler, çoğunun kadın olduğunu gördüm buyurdu. TirmiziHarama bakmamak için Sual Sokağa açık-saçık çıkmış bayanlara bakmamaya çalışsak da bazen de bakabiliyoruz. Bu gibi durumlarda günah işlememek için ne yapmalıyız? CEVAPHarama bakmamak için şunları bilmelia- Yabancı kadınlara bakmak gözü zayıflatır, kalbi karartır. Gözümüzün zayıflamaması, kalbimizin kararmaması için bakmamaya çalışmalıyız. İmam-ı Rabbani hazretleri, Haramlar, yaldızlanmış necaset gibidir buyuruyor. Dışı süslü ama, içi berbat. Bunu düşünebilen Avret yerini açana ve ona bakana Allah lanet etsin hadis-i şerifini düşünerek lanetlik olmamak için hep bu hadis-i şerifi hatırlamalıdır. c- Allah’ın azabından korkarak, başını yabancı kadından çevirene, Allahü teâlâ ibadetin tadını duyurur hadis-i şerifini düşünerek ibadetlerin zevkine varabilmek için bayanlara bakmamalıyız. d- Kadına, şehvetle bakanın, gözlerine erimiş kurşun dökülüp, Cehenneme atılır hadis-i şerifini düşünerek, gözümüze erimiş kurşun dökülerek Cehenneme atılmaktan korkmalıyız. e- Yabancı kadına bakmak iffetsizlik, yani namussuzluktur. Durup dururken niye namussuz olalım? f- Baktığımız kadınlar, birinin anası, bacısı, kızı veya karısıdır. Biri bizim anamıza, bacımıza, kızımıza ve karımıza baksa razı olur muyuz? İffetli insan razı olmaz. Bizim baktığımız bayan da mutlaka birinin anası, bacısı, kızı veya karısıdır. Namussuzluk olan bu işi nasıl yaparız? Bir hadis-i şerifte, Erkekler, namuslu olun ki, karılarınız kızlarınız da namuslu olsun buyuruluyor. Karımızın kızımın namussuz olmasına sebep olmamız kadar ahmaklık var mıdır? g- Atalarımız da çalma elin kapısını çalarlar kapını buyuruyorlar. Kapımızın başkaları tarafından çalınmaması için kimseye kötü gözle bakmamamız yaklaşmayınSual Kur’anda Zina etmeyin denmeyip de, niye, Zinaya yaklaşmayın deniyor?CEVAPEvet, Kur’an-ı kerimde, Zinaya yaklaşmayın buyuruluyor. İsra 32Yine, Kur’an-ı kerimde, Ana ve babanı dövme denmez; ama, Ana babana öf deme buyurulur. İsra 23Bu âyet-i kerimede öf demeden maksat, onlara üzücü bir şey söyleme demektir. BeydaviBurada, en hafifi söylenerek, bundan bile sakınılması, böylece daha kötü olan işe yaklaşılmaması emredilmektedir.Zinaya yaklaşmayın ifadesi de, zinaya götürecek sebeplerden, hallerden, hareketlerden ve işlerden sakının demektir. Yani erkekler için, yabancı kadınları düşünmeyin, onlara gülümsemeyin, onlara selam vermeyin, ihtiyaç olmadıkça onlarla konuşmayın, hal hatır sormayın, yüzlerine karşı dua etmeyin, onlara mektup, mesaj yazmayın, mailleşmeyin, chat yapmayın, onların seslerini dinlemeyin, onlara bakmayın, onlarla tokalaşmayın, yalnız bir odada kalmayın, dans etmeyin vesaire için de, dikkati çekici elbise giyinmeyin, kocanızdan başkasına makyaj yapmayın, ziynetlerinizi göstermeyin, koku sürünerek sokağa çıkmayın, onların görebileceği yerlerde durmayın, onlarla selamlaşmayın, tebrikleşmeyin, yüzlerine karşı dua etmeyin, tokalaşmayın vesaire erkeklere bakmasıSual Kadınların, yabancı erkeklere şehvetsiz bakması, caiz değil midir?CEVAPŞehvetsiz, ihtiyaç kadar, avret yeri açık olmayan yabancı erkeklere bakmak caizdir. Şehvetten emin olan kadının yabancı erkeğe bakması, erkeğin erkeğe veya erkeğin, mahremi olan kadınlara bakması gibi caizdir, yani günah değildir. Şehvetle bakması ise, haram olur. Ancak ben şehvetsiz bakıyorum diyerek, yabancı erkeklere bakmayı âdet haline getirmesi, ihtiyaçsız bakması uygun sohbetSual Kendileri görülmediği için, namahremle telefonla sohbet, mesajlaşmak veya mailleşmek caiz olur deniyor. Bunda bir ölçü yok mudur?CEVAPİhtiyaçsız konuşmak caiz olmaz. Kur’an-ı kerimdeki, Zinaya yaklaşmayın ifadesi, zinaya götürecek sebeplerden, hallerden, hareketlerden ve işlerden sakının demektir. Mesela erkekler için, yabancı kadınları düşünmeyin, onlara gülümsemeyin, ihtiyaç olmadıkça onlarla konuşmayın, selam vermeyin, hal hatır sormayın, onlar duyacak şekilde dua etmeyin, onlara mektup, mesaj yazmayın, mailleşmeyin, chat yapmayın, onların seslerini dinlemeyin, onlara bakmayın gibi anlamlara geldiği kitaplarda bakmakSual Yabancı kadının iç çamaşırlarına bakmak caiz midir?CEVAPŞehvetle bakmak haramdır. S. EbediyyeTelevizyondaki görüntüSual Yabancı kadınların resimlerine veya TV’deki görüntülerine bakmak caiz midir?CEVAPKadınların, saç, kol gibi bakılması haram olan yerlerinin, aynadaki veya sudaki görüntülerine şehvetsiz bakmak caizdir. Bunları görmek, kendilerini görmek gibi olmaz. Resimlerine, TV’deki ve bilgisayardaki görüntülerine bakmak, aynadaki hayallerine bakmak gibidir. Hepsine şehvetsiz bakmak caiz olup, şehvetle bakmak veya şehvete sebep olacak görüntülerine bakmak haramdır. Yani şehvete sebep olacak görüntüyse, şehvetsiz de olsa, buna bakmak sebep olmakSual Televizyon ve gazetedeki şehvete sebep olmayan görüntülere, şehvetsiz bakmak caiz olduğuna göre, bunları yayımlamak da caiz midir?CEVAPBunlara şehvetle bakanlar da çıkacağı için, şehvete, harama sebep olan fotoğraf ve görüntüleri yayımlamak caiz kırmakSual Şehveti çok olan ne yapmalıdır?CEVAPŞehveti tahrik eden şiir ve şarkılardan uzak durmalı, cinsellik ihtiva eden kitapları okumamalı, televizyondaki ve internetteki böyle yayınlardan yemeli, çünkü sirke şehveti kırar. Kuvvetli gıdalardan da uzak durmalı. Oruç tutmak ve gece ibadet etmek de faydalıdır. Bir hadis-i şerif meali şöyledirOruç ve gece ibadeti şehveti keser. [İ. Ahmed] SORUSelamun aleykum, Tevhid bilincine sahip bir kız ve bir erkek internet üzerinden konuşmaları caiz mi? Konuşmamıza Allah şahid demeleri durumu değiştiriyor mu? İnternet üzerinden yabancı bir erkek ve kızın konuşmasının Rasûlulah sallallahu aleyhi ve sellem'in "Bir erkek ve bir kadın yalnız kalmasın üçüncüleri şeytan olur" hadisiyle nasıl izah edilir?CEVAPVe aleykumusselamu ve rahmetullah. Hamd Allah’a Bir kızın kendisine yabancı olan bir erkekle internet üzerinden konuşması caiz değildir. Şeran yabancılığı kaldıran ya nesep veya süt yoluyla yakın akrabalıktır veya şeran sahih olan nikâh akdidir. Bunun haricinde bir kız bir erkeğe yabancı ve haramdır. Ona bakmak, onunla konuşmak, onu tefekkür etmek… Hepsi haramdır. Ancak ilim almak veya alış veriş veya kadın doktor olmadığı durumlarda erkek doktorda tedavi olmak gibi bazı zorunlu haller bundan müstesnadır. Ama asıl olan yabancı erkekle yabancı kadının birbiriyle konuşmamalarıdır. Hatta zorunlu bir durum varsa sadece zorunlu olduğu konularda, miktarda ve vakitte konuşmaları caizdir. Buna ilaveten erkek de kadın da aradaki haramlığı koruyacak resmiyette konuşma mecburiyetindedirler. Zira hacetin dışında konuşmaları veya konuşurken haramlık mesafesini korumazlarsa kesinlikle birbirilerinden etkilenecekler ve kalpleri birbirilerine kayacaktır ve bu surette kendilerine haram olan bir ilişkiye subhanehu ve teâlâ şöyle buyuruyorيَا نِسَاءَ النَّبِيِّ لَسْتُنَّ كَأَحَدٍ مِنَ النِّسَاءِ إِنِ اتَّقَيْتُنَّ فَلَا تَخْضَعْنَ بِالْقَوْلِ فَيَطْمَعَ الَّذِي فِي قَلْبِهِ مَرَضٌ وَقُلْنَ قَوْلًا مَعْرُوفًا“Ey peygamber zevceleri! Siz diğer kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer takvalıysanız yabancı erkeklere karşı edalı ve yumuşak konuşmayın. Sonra kalbinde hastalık bulunan kimse ümide kapılır. Ve güzel söz söyleyin.” el-Ahzab sûresi, 32. âyetArap kadınları erkeklerle konuşurken seslerini incelterek ve edalı konuşurlardı. Bu da erkeği etkilerdi. Allah subhanehu ve teâlâ peygamber eşlerine yabancı erkeklerle konuşurken böyle yapmayı nehyetmiştir. Bu durum peygamber zevcelerine mahsus değildir. Bilakis ümmetin bütün kadınları için geçerlidir. Çünkü peygamber eşleri ümmetin diğer kadınları gibi değildir. Onlar umumen kadınların en üstün ve en değerli kadınlarıdırlar. Onlar bütün ümmetin anneleridir. Onlar Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den sonra hiçbir erkeğe helal değildirler. Ve onlar Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den işittiklerini, yaşadıklarını ve öğrendiklerini bütün ümmete aktarmakla yükümlüdürler. Onlar diğer kadınlar gibi değildirler. Dolayısıyla onlar için geçerli olan diğer kadınlar için evlasıyla geçerlidir. Eğer peygamber zevcelerinin yumuşak ve edalı konuşmaları kalbinde hastalık bulunan kimseye, onların özel haline rağmen ümit verecekse o zaman diğer kadınlar için bu durum evlasıyla söz edilirse Allah subhanehu ve teâlâ mutlak surette konuşmayı nehyetmemiştir. Ama erkeğin iltifatını celp edecek surette konuşmayı nehyetmiştir. Çünkü bu iki taraf için haram olan hallere sebep olacaktır. Bunun için kadının yabancı erkekle konuşması mutlak surette haram değildir ama sadece hacet olduğu durumlarda ve zorunlu olduğu mevzuda ve miktarda bahsettiğiniz kız ve erkeğin yaptıklarına Allah azze ve celle’yi şahit tutmalarına gelince onların masiyetlerine ancak masiyet katmaktadır. Çünkü işledikleri masiyete bir de bilinçli olarak Rabblerini şahit kılmaktalar. Yani “yaptığımız bu harama biz Rabbimizi şahit tutuyoruz” demekteler. Bu ise en hafif haliyle Allah subhanehu ve teâlâ’yı hafife almak ve Ona karşı edepsizliktir.“Bir erkek bir kadınla yalnız kalmasın ancak üçüncüleri şeytan olur” hadisi Ömer radıyallahu anhu’dan rivayet gelmiş sahih bir hadistir. Hadisten maksud yabancı erkekle yabancı kadının başkaların şahitlikleri ve hususen mahremin şahitliği dışında bir şekilde baş başa kalmalarıdır. Çünkü İmam Muslim rahimehullah’ın İbni Abbas radıyallahu anhuma’dan ihraç ettiği hadiste Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşturلاَ يَخْلُوَنَّ رَجُلٌ بِامْرَأَةٍ إِلاَّ وَمَعَهَا ذُو مَحْرَمٍ“Bir erkek bir kadınla asla yalnız kalmasın. Kadının yanında mahremi olması müstesna.”Baş başa kaldıkları yer oda, araba, dükkân ve benzeri hakiki bir yer olabilir veya telefon, whatsApp, facebook veya forum ve benzeri sanal yerler olabilir… Bütün bu yerlerde şeytan iki tarafın birbirine meyilli yaratılışlarını harekete geçirerek birbirine meyletmelerini ve böylece kendilerine haram olan şehevi söz ve davranışlara sevk edecektir. Hiç kimse de konuşmalarına şahit olmadığı için şeytan onları istediği gibi yönlendirebilecektir. Bu ikili, şehvet ve şeytan, bir araya geldi mi akıbet asla hayır için özellikle telefon ve internet üzerinden görüşmek caiz değildir. Çünkü belki hakiki âlemde yapamayacakları veya en azından yapmak için zorlanacakları şeyleri telefon ve internet üzerinden çok kolay yapabilirler. Yani hakiki dünyada konuşabilmek için hakiki bir yerde fiziki bir araya gelmeleri gerekirken internet dünyasında bu zorunlu değildir. Hiç kimsenin haberi olmadan konuşabilirler ve birbirilerini görebilirler de. Bu durum şeytan için çok daha kardeşinize nasihat edin bu masiyeti acilen terk etsin. Eğer evlenmek için görüşüyorlar ise o zaman kendileri değil görüşmeleri aracılar üzerinden yapsınlar. Yok, bir taraf diğer tarafa İslam daveti yapıyorsa o zaman erkek veya kadın davetçi mi kalmadı? Erkek erkeğe ve kadın kadına davet etsin! 22 Nis, 2020 Etiketler İnternet, Erkek, Kız, Yabancı CEVAPKadınların, yabancı erkeklerle lüzumsuz yere konuşmaları, şarkı, hatta Kur’an, mevlid, ezan okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları büyük günahtır; ancak, alışveriş gibi ihtiyaç olunca, fitneye sebep olmayacak şekilde, ihtiyaç kadar ciddi konuşmaları caizdir. Tergib-üs-salat, HadikaBir âyet-i kerime meali Ey nebi hanımları, siz diğer kadınlar gibi değilsiniz. Allah’tan sakının, edalı, yumuşak konuşmayın, kalbi bozuk olan, ümide kapılır; hep ciddi konuşun! [Ahzab 32]Peygamber hanımları olan annelerimizin yumuşak konuşmaları caiz olmayınca, başka kadınların yumuşak konuşmaları nasıl caiz olabilir? Annelerimize kötü gözle bakan çıkabileceğine göre, diğer kadınlara kötü gözle bakan çıkmaz mı? Bir hadis-i şerif meali de şöyledirEy kadınlar, mahreminizle konuşun, namahremle konuşmayın![Ramuz, İbni Said]Demek ki, ihtiyaçsız yabancı erkekle konuşmak caiz değildir. İhtiyaç olunca ihtiyaç kadar ciddi konuşmak caizdir. Cariyelerin şarkı söylemeleri, hür kadınlar için örnek gösterilemez. Hür kadın şarkı söyleyerek sesini duyuramaz. Bir hadis-i şerif meali şöyledir Şarkı söyleyen kadını dinlemek ve yüzüne bakmak haramdır. [Taberani]Hazret-i Ömer, mehrin azaltılmasını tavsiye edince, perde arkasından yaşlı bir kadın, Nisa suresinin, Bıraktığınız eşinize, yüklerle [altın mehir] vermiş de olsanız, ondan bir şey geri almayın mealindeki 20. âyetini okuyor; çünkü ihtiyar kadının sesi haram değildir. Genç kadın, yabancı erkeğe selam veremez, aksıran erkeğe bir şey söylemez ve kendine söylenince de cevap vermez. Hamevi Eşbah şerhi Kadınların seslerini erkeklere duyurması haramdır. Bazı âlimler, ihtiyaç zamanında, ihtiyaç kadar ve sert, ciddi konuşmaları caiz olup fazlası yine caiz olmaz buyurmuşlardır. Tezkiye-i ehli beytAllahü teâlâ, kadının namahremle yumuşak sesle konuşmasını men ediyor. Mektubat-ı Rabbani 3/41Kadınların, saçı, başı ve kolları açık sokağa çıkmaları ve yabancı erkeklerle lüzumsuz yere, konuşmaları, şarkı söyleyerek, hatta Kur'an, mevlit, ezan okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları büyük günahtır. Ancak yabancı erkeklerle, alışveriş gibi, ihtiyaç olduğu zaman, fitneye sebep olmayacak şekilde, sert ve ciddi konuşmaları caizdir. Tergibüssalat, Hadika, S. Ebediyye İbni Abidin hazretleri de buyuruyor kiTercih edilen kavle göre kadının sesi avret değildir. Bahr’da Hilye’den naklen, En münasibi budur, Nehir’de ise, İtimada şayan budur denilmiştir. Bu kavlin zıttı kaviller de vardır. Nevazil’de, Kadının sesi avrettir. Onun Kur’an-ı kerimi kadından öğrenmesi daha makbuldür. Bundan dolayıdır ki, Peygamber aleyhisselam, Tesbih erkeklere, el çarpmak ise kadınlara mahsustur buyurmuştur. Kadının sesini erkeğin işitmesi doğru değildir deniliyor. Kâfi kitabında ise, Kadın aşikâre telbiye yapamaz; çünkü sesi avrettir denilmiştir. Yine Bahr’da bildirildiğine göre, Muhit’in ezan babında bu kavil tercih edilmiştir. Fetih kitabının sahibi diyor ki Bu kavle göre kadın namazda Kur’anı aşikâre okusa namazı bozulur, denilirse yerinde olur. Onun için Peygamber aleyhisselam, imamın yanıldığını bildirmek için kadının sesle tesbih getirmesini men etmiş; ona el çarpmayı söylemiştir. Burhan, Halebi, Münyet-ül-kebir şerhinde onu tasdik ettiği gibi İmdad kitabının sahibi de bu sözü kabul etmiştir. İmam-ı Ebul Abbas Kurtubi diyor ki Zekâsı kıt olanlar, biz kadının sesi avrettir demekle konuşmasını kastettiğimizi zannetmesinler! Bu anlayış doğru değildir. Biz yabancı erkeklerin ihtiyaç halinde kadınlarla konuşmasına caiz diyoruz. Yalnız, kadınların yüksek sesle konuşmalarını, seslerini uzatmalarını, yumuşatmalarını ve nağmeli okumalarını caiz görmüyoruz; çünkü bunlarda erkekleri kendilerine meylettirmek ve şehvetlerini harekete getirmek vardır. Kadının ezan okuması bundan dolayı caiz olmamıştır. Redd-ül muhtarDemek ki, kadının yabancı erkekle ihtiyaçsız konuşması caiz değildir. İhtiyaç olmasa da, yumuşak, cilveli konuşmazsa caiz olur denilemez. Erkeklerle lüzumsuz ciddi konuşmak caiz olsaydı, erkeklere ciddi şekilde selam vermeleri, erkekler aksırınca, onlara yerhamükellah demeleri, ezan ve ikamet okumaları da caiz olurdu. Şu kadar var ki, ihtiyaç olunca, ihtiyaç kadar ciddi konuşmaları caizdir, ihtiyaçsız caiz değildir. Bu inceliği iyi çalgısız nağmeli sese sima [teganni] denir. Çalgı aleti ile birlikte olan insan sesine gına [müzik] denir. Gına haramdır. Çalgı ve kadın sesi, sima değil gınadır, haramdır. Dürr-ül-mearifİşte bundan dolayı, atalar, Para sesi, kadın sesi, su sesi demişlerdir. Kadın sesi gına olmasa, yani hoşa giden etkili bir ses olmasa böyle söylemezlerdi. Şair de diyor kiDünya kurulalı etkili olmuş, Para sesi, kadın sesi, su sesi. Birçok işimizde yetkili olmuş, Para sesi, kadın sesi, su sesi. Dinde reforma doğruSual Gazetelerde okudum. Bir ilahiyat profesörü diyor ki Kadınların camide erkeklerle eşit muamele görmesi, camide kendilerine ferah, aydınlık ve güzel bir yer bulması kadının özgüveni için önemlidir. Erkekler kadınlara, kadınlar erkeklere vaaz verebilir. Bayanların okuduğu ilahiler daha duygulu ve etkili olur. Kur’an ve ezan okumasının, bunların erkekler tarafından dinlenmesinin hiçbir mahzuru yoktur. Arapların ataerkil, kadınları kıskanan, onları toplum hayatının dışına iten anlayış, Arap örfünün baskın hale gelmesi sonucudur. O kültürün yansıması sonucunda ikinci ve üçüncü asırda fıkıh kitaplarında kadınlara bazı yasaklar getirilmiştir. Artık dinin kendi çağımızın beklentilerine, ihtiyaçlarına, duyarlılıklarına bakarak kendi dindarlık tarzımızı kendimiz kurmamız, gerekli reformu yapmamız gerekir. Bir ilahiyatçının dini değiştirme, dinde reform yapma yetkisi var mıdır?CEVAPDini bildiren Allahü teâlâdır. Dinin sahibi Odur, değiştirme yetkisi Onundur. Kendi dindarlığımızı kendimiz kurmamız gerekir demek yeni bir din kurmak istemek olur. Yeni bir din kurabilirler ama adına Müslümanlık demeleri yanlış olur. İnsanların uydurduğu şeylere de din değil, dinsizlik denir. Tabiin devrindeki büyük âlimlere, mezhep imamlarına, onların yazdığı fıkıh kitaplarına saldırmak büyük cinayettir. Hiçbir Müslüman bunu yapamaz. Dinimize Arap örfü demek de çok yanlıştır. Dinin örf ile alakası yoktur. İslamiyet’i Allahü teâlâ bildirmiştir. Bütün toplumlar için, kıyamete kadar geçerlidir. Cariyeler saçlarını, kollarını açabilir, seslerini erkeklere duyurabilir. Cariyeyi örnek gösterip, hür kadınlara da bunlar mubah demek Müslümanlığı yıkmak olur. Kadın sesi avret midir?Sual Kadın sesi için, avrettir ve değildir şeklinde bildirilen farklı iki kavlin, ikisinin neticesi de aynı değil mi? CEVAPEvet, neticesi aynıdır. Kadın sesi avret değildir diyen âlimler diyorlar kiKadınların, alışveriş yaparken, şahitlikte bulunurken veya buna benzer diğer durumlarda erkeklerle konuşması caizdir. Ancak kadınların yüksek sesle konuşmaları, seslerini uzatmaları, yumuşatmaları, cilveli ve nağmeli okumaları caiz değildir; çünkü bunlarda, erkekleri kendilerine meylettirmek ve şehvetlerini harekete getirmek vardır. Kadının ezan okuması, hacda açıktan telbiye getirmesi, yine açıktan Kur’an ve mevlid okuması, yabancı erkeğe selam vermesi, selamını alması, aksıran erkeğe yerhamükellah demesi bundan dolayı caiz değildir. Redd-ül muhtar, Tergib-üs-salat, HadikaKadın sesi avrettir diyen âlimler de aynı şeyi söylüyorlar. Bu âlimler, alışveriş yapmaları, şahitlikte bulunmaları gibi işlerde erkeklerle konuşmaları, bir ihtiyaçtan dolayı caizdir derken, öteki âlimler, bu işler kadının sesinin avret olmadığı için caizdir diyorlar. Her iki taraf da alışverişte, şahitlikte ve benzeri işlerde erkeklerle konuşmanın caiz olduğunu taraf, kadının sesi avret olmadığı için bunlar caizdir derken, öteki âlimler, ihtiyaç olduğu için caizdir diyor. Verilen cevazlar aynı; fakat cevaz veriliş sebepleri, gerekçeleri farklıdır. Müslüman için önemli olan hükümdür. Gerekçenin delillerini bilmek şart değildir; fakat hükmü bilmek ve ona göre hareket etmek yumuşak olmasa da, ihtiyaçsız yabancı erkekle konuşamaz, selam bile şu konuda birleşiyorlarKadınların yabancı erkeklerle ihtiyaçsız konuşmaları caiz değildir. İhtiyaç olunca da, ancak ihtiyaç kadar ve ciddi konuşmaları caizdir.

kadının erkekle konuşması haram mi