Antik Yunan döneminden bugünün bilim dünyasına bilgi aktaran bilim adamlarının arasına adını yazdıran Öklid, ‘’ Geometrinin Babası ’’ olarak anılmayı da fazlasıyla hak etmişti. Yaşamı hakkında, eserine oranla daha az şey bilinse de tahminlere göre Milattan Önce 300 dolaylarında Mısır’ın İskenderiye kentinde Ünlümatematikçilerin hayatları ve sözleri ile ilgili yazımıza yeni bilim adamları sürekli eklenecektir. Özet şeklinde sunduğumuz, uzun uzun bilgiler verip sıkmak istemediğimiz bilim adamları hakkında detaylı bilgi edinmek isterseniz ismi google’a yazarak bulabilirsiniz. Pisagor, geometri, aritmetik, astronomi, müzik, coğrafya, tabiat bilimlerinde üstat idi. Fizik alanında ilk defa optik kurallarını koymuş, ses ve armonikleri teorilerine ilk adımı atmıştır. Buna rağmen bilim tarihçilerinin birleştikleri nokta, Pisagor’un asıl büyüklüğünün geometri alanında oluşudur. Askeri plan arzuya göre degil, hesaba dayanarak tanzim olunmalidir Muharebede kuvvetten ziyade, kuvveti amaca uygun yönetmek mühimdir.” Baskomutan Mustafa Kemal Pasa, 23 Agustos 1921 tarihinde, vatanin savunmasinda yeni bir strateji ilkesini, bir geometri kurami gibi açikliyordu: “Müdafaa hatti yoktur; müdafaa sathi vardir. Firavun'un başlıca vazifesi, NUR'u aramaktır. Gizli Nur'u, daha canlı ve daha kuvvetli bir surette yüceltmektir.. Biz masonlar, nasıl Süleyman Mabedi'ni inşaya çalışıyorsak, eski Mısırlılar da Ehramı, yani Nur Evini inşaya çalışırlardı. Eski Mısır mabetlerinde yapılan ayinler, bazı derecelere ayrılmıştı. siyD. Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Konu Anlatımlı Dersler > Fen Bilimleri Konu Anlatımı > Bilim, Bilim Adamları, Hayatları, Buluşları ÖMER HAYYAM, HAYATI, BİLİME KATKILARI BİLİM, BİLİM ADAMLARI, BULUŞLAR, TARİHLERİ, BİLİM ADAMLARININ HAYATI, BİLİME KATKILARI FEN BİLİMLERİ KONU ANLATIMI Asıl adı Giyaseddin Ebu'l Feth Bin İbrahim El Hayyam' dır. 18 Mayıs 1048'-de İranin Nişabur kentinde doğan Ömer Hayyam bir çadırcının oğluydu. Çadırcı anlamına gelen soyadını babasının mesleğinden o soyisminin çok ötesinde işlere imza yaşadığı dönemde İbn-i Sina'dan sonra Doğu'nun yetiştirdiği en büyük bilgin olarak kabul ediliyor-du. Tıp, fizik, astronomi, cebir, geometri ve yüksek matematik alanlarında önemli çalışmaları olan Ömer Hayyam için zamanın bütün bilgilerini bildiği söylenirdi. O herkesten farklı olarak yaptığı çalışmaların çoğunu kaleme almadı, oysa O is-mini çokça duyduğumuz teo-remlerin isimsiz kahramanıdır. Elde bulunan ender kayıtlara da-yanılarak Ömer Hayyam'ın çalışmaları şöyle sıralanabilir Yazdığı bilimsel içerikli kitaplar arasında Cebir ve Geometri Üzerine, Fiziksel Bilimler Alanın-da Bir Özet, Varlıkla İlgili Bilgi Özeti, Oluş ve Görüşler, Bilgelikler Ölçüsü, Akıllar Bahçesi yer alır. Enbüyük eseri Cebir Risalesi'dir. On bölümden oluşan bu kitabın dört bölümünde kübik denklemleri incelemiş ve bu denklemleri sınıflandırmıştır. Matematik tarihinde ilk kez bu sı-nıflandırmayı yapan kişidir. O cebiri, sayısal ve geometrik bilinmeyenlerin belirlenmesini a-maçlayan bilim olarak tanımlardı. Matematik bilgisi ve yeteneği zamanın çok ötesinde olan Ömer Hayyam denklemlerle ilgili başarılı çalışmalar yapmıştır. Nitekim, Hayyam 13 farklı 3. dereceden denklem tanımlamıştır. Denklemleri çoğunlukla geometrik metod kullanarak çözmüştür ve bu çözümler zekice seçilmiş konikler üzerine dayandırılmıştır. Bu kitabında iki koniğin arakesitini kullanarak 3. dereceden her denklem tipi için köklerin bir geometrik çizi-mi bulunduğunu belirtir ve bu köklerin varlık koşullarını tartışır. Bunun yanısıra Hayyam, binom açılımını da bulmuştur. Binom teoerimini ve bu açılımdaki katsayıları bulan ilk kişi olduğu düşünülmektedir. Pascal üçgeni diye bildiğimiz şey aslında bir Hayyam üçgenidir.Öğrenimi tamamlayan Ömer Hayyam kendisine bugünlere kadar uzanacak bir bilgi ün kazandıran Cebir Risaliyesi'ni ve Rubaiyat'ı Semerkant'ta kaleme almıştır. Dönemin üç ünlü ismi Nizamülmülk, Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam bu şehirde bir araya gelmiştir. Dönemin hakanı Melikşah, adı devlet düzeni anlamına gelen ve bu ada yakışır yaşayan veziri Nizamül-mülk'e çok güvenirdi. Ömer Hayyam ile ilk kez Semerkant'ta tanışan Nizam onu İsfa-han'a davet eder. Orada buluştuklarında O'na devlet hülyasından bahseder ve bu büyük ha-yalinin gerçekleşmesi için Hayyam'dan yardım ister. Fakat Hayyam devlet işlerine karışmak istemez ve teklifini geri Aralık 1131'de doğduğu yer olan Nişabur' da fani dünyaya veda eder.. “BİLİM, BİLİM ADAMLARI, HAYATLARI, BULUŞLARI” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN >>>TIKLAYIN>>TIKLAYIN>>TIKLAYIN>>TIKLAYINYorumu güzel bir çalışma tebrik ederim.. ->Yazan kerem. 1. **Yorum** ->Yorumu çok teşekkür ederim çok işime yaradııııı ııııııııııı ııııııııı ııııııııııı ııııııııııı ııııııııııı ıııııı ->Yazan isimsixz>>>YORUM YAZ<<< Üzerinden yıllar geçse de hafızalardan bir an olsun çıkmayacak bazı eserler var ki, zihinde güçlü etkiler bırakır. Peki ünlü ressamların elinden çıkan, bu tabloları meşhur yapan hikâyeleri nelerdir? 1- Leonardo Da Vinci - Mona Lisa ''Sakladığımı, bakmasını bilen insanlar görebilir.'' Saatte ortalama kişinin ziyaret ettiği, insanlık tarihinin en başarılı tablosu olarak kabul edilen Mona Lisa, Leonardo da Vinci'nin "atmosferik perspektif" uygulayarak çizdiği tablolarından biridir. Leonardo, ressam, astronom, matematikçi, mimar, mühendis, heykeltıraş ve müzisyen gibi birçok yeteneğe sahip bir dehaydı. Aynı anda birçok şeyle meşgul olduğu için, elindeki işlerin yarısı eksiktir. Mona Lisa'da rivayetlere göre hala yarım olduğu söyleniyor. Tabloda ellerini birbirine bağlamış bir kadın resmedilmiştir. Leonardo'nun çizdiği kadın bir piramiti oluşturuyor ve ellerin kıvrımı aslında piramitin köşesidir. İtalya Kültürel Miras Komitesi Başkanına göre; eserdeki kadının, sağ göz bebeğine "l" ve "v", sol göz bebeğinde ise "c" ve "b" harfleri gizli. "L" ve "v" harflerinin, Leonardo da Vinci'nin baş harfleri olduğu düşünülüyor. Peki kim bu kadın? Kimliği konusunda birçok rivayet olsa da, bunlardan "Fransız bir tüccarın eşinin portresi" olduğu ya da ölen bir çocuğunu kaybetmiş bir annenin yüz ifadesi en popüler söylemlerdendir. Meryem Ana'nın Madonna kısaltması olan "Mona" ile modellik yapan kişinin, Francesco del Giocondo'nun karısı Lisa ile adının birleşiminin, esere ismini verdiği yönündedir. Nedir bu kaşların sırrı? Rönesans'ın hâkim olduğu bu dönemde, kadınların kaşlarını tamamen alma modası vardı. Chuck Palahniuk'a göre ise aslında tablo ilk çizildiğinde kadının kaşları vardı. Ancak temizliği sırasında yanlış bir malzeme ile kaşların silinmesine sebep oldu. Başka bir hikâyeye göre; Mona Lisa resmin yapıldığı dönemde genç kadınların geçirdiği, kaş,kirpik dökülmesine sebep olan bir hastalık yaygındı. Mona Lisa Adının Anlamı Mona Lisa, Madonna Lisa'nın kısaltması olarak biliniyor. Tablonun isminin nasıl kullanıldığına dair de birçok rivayet var. Kimileri Leydim Lisa olarak çevirirken kimisi Benim Kadınım Lisa olarak kullanıyor. Yeni doğum yapmış bir kadın tebessümü Amsterdam ve Illinois Üniversitesi uzmanları tarafından geliştirilen ''duygu tanımla programı'' ile Mona Lisa; %83 mutlu, %6 korku içerisinde, %9 tiksinti duyuyor, %1 ise öfkeli. Kanadalı bilim adamları tarafından, renkli lazer cihazlarla yapılan bir tarama ile gülümsemesindeki sır, yeni doğum yapmış kadın gülümsemesiymiş. 2- Dianna Dangel – Mutluluğun Resmi Abidin Dino olarak bilinen bu eser küçük yaşlardan bu yana resim sanatına olan ilgisi Dianne Dengel tarafından çizilmiştir. İçimizi ısıtan bu tablonun hikâyesi şöyledir. Ekonomik olanakları iyi olmayan bir ailede büyür ve ucuz boyalar ile resim hayatına başlar. Elindekilerle mutlu olmayı o yaşlarda öğrenen Dianne'nin yaşamı eserlerinin ilham kaynağı olacaktır. 3- Osman Hamdi Bey – Kaplumbağa Terbiyecisi Dünyadaki terbiye edilmesi en zor hayvanlardan biri kaplumbağa olduğunu biliyor muydunuz? Osmanlı'nın ünlü ve aykırı ressamlarından olan Osman Hamdi Bey'in bu eserinin bir de ikizi var. Hamdi Bey, birçok oryantalist ressam gibi beğendiği tabloyu bir kez daha çizmiştir. Bu eserinde Osmanlı'daki bürokrasinin ne kadar ağır işlediğini anlatmaya çalışır. Dolayısıyla eserin ana teması toplum ve yönetim eleştirisi olmuştur. Eserin günümüzdeki değeri 15 milyon TL'dir ve Pera Müzesinde sergilenmektedir. Tablo bize ne anlatıyor? Tabloda gördüğümüz erkek figürü Osman Hamdi Bey'dir. Üzerinde derviş kaftanı olan, sakallı, kambur yaşlı bir adam bir adam bakımsız bir odada, marul yiyen kaplumbağalara bakarken görürüz. Bu adamın yaşlı fakat aynı zamanda yorgun bir görüntüsü vardır. Sırtında bir nakkare, ellerini arkasında kavuşturmuş, bir neyi tutuyor. Nekkare Mevlevî musikisinin temel çalgılarından birisidir. Ney ise Mevlânâ'nın Mesnevi'nin başında geçen denli bir müzik aletidir "Dinle ki, neyden şikâyet ediyor; ayrılıkları hikâye ediyor..." Ney huzurdur, sabırdır... Zeminde ise toplamda beş kaplumbağa var ve kaplumbağaları, nakkare çalarak ve ney üfleyerek terbiye etmeye çalıştığını görüyoruz. Neden kaplumbağalar? Lâle Devrindeki Sadabad eğlenceleri sırasında, hava karardıktan sonra sırtlarına mum dikilerek serbest bırakılan kaplumbağalar olduğu öne sürülmüştür. Sarayda birçok görevde bulunan Osman Hamdi Bey, tabloda kendini terbiyeci, kendi sorumluluklarına göre, kendisine uyum gösteremeyen astlarını ise marula ulaşmaya çalışan kaplumbağalar olarak göstererek, onları hicvetmektedir. 4- Michelangelo Buonarroti – Âdem'in Yaratılışı " Başkalarını öldüren şeyler beni yaşatıyor. " 4 yıl boyunca tek başına boyadı Rönesans'ın ünlü ressamı Michelangelo tarafından Sistine Şapeli'nin tavanına yaptığı bir freskte yer olan bu eserde olan Âdem'in Yaratılışında birbirine bir parmak yakın ama bir o kadar da uzaklıkta ayrı düşen Âdem ve Tanrıyı konu alır. Tanrının yüzü olarak, Michelangelo'nun kendi yüzünü çizdiği söylenmektedir. Bir diğer görüşe göre reform ve Rönesans'tan sonra insanın tanrıya yabancılaşması resmedilmiştir. Fark edilmeyen detay Hristiyan olan Michelangelo anatomik bilgisi ile inancına göre beynin orta kısmına Tanrıyı yerleştirmiş. Bu eser hakkında söylenen Tanrı'nın ilk insan Âdem'e hayat vermesini betimlediğidir. 5- Edward Munch – Çığlık " Verebileceğim tek şey tablolarım, onlar olmadan ben bir hiçim." "Bir gün iki arkadaşımla yolda yürüyordum ve güneş batmak üzereydi. Birden gökyüzü kan kırmızı oluverdi. Durup köprünün demirlerine yaslandım. Konuşamayacak kadar yorgun hissettim o an. Kırmızının tonları mavi ve siyah karışımı fiyordu dolduruyordu. Arkadaşlarım yürümeye devam ettiler, ancak ben olduğum yerde kalakaldım. O anda doğanın inanılmaz bir sesle çığlık attığını duydum." Norveçli ressam Edvard Munch, bu resmi ilk kez 1893 yılında çizdiği eserde psikolojik acıyı çağrıştırdığı yadsınamaz bir hakikattir. Munch'un insanın varoluşsal ızdıraplarını anlattığı eserde, sarı turuncu, kırmızı dolu bir gökyüzünün altında, hem kadına hem erkeğe benzeyen, gözleri fal taşı gibi açılmış, kan donduran bir çığlık patlatan bir insan tasviri görürüz. Trajik Bir Çocukluk Çocukken annesini ve ablasını veremden kaybetti. Eserlerindeki acı, hüzün ve ölümü teması buradan gelmekte olduğu düşünülüyor. 5 Farklı Çığlık Bu çığlıklar "doğanın çığlığını" duyduğunu ifade etmektedir. Ayrıca eser 119 milyon 922 bin 500 dolara satılarak müzayede yoluyla satılan en pahalı eser olarak tarihe geçmiştir. Tablo 1984 yılında çalındı Kış Olimpiyatları sırasına, Oslo'daki müzeden tabloyu çalan hırsızlar, "zayıf güvenlik önlemleriniz için teşekkürler" yazan bir not ile tabloyu çaldılar. 6- Salvador Dali – Belleğin Azmi Eriyen saatlerin sırrı 11 Mayıs 1904 yılında İspanya'da dünyaya galen Salvador Dali, ünlü tablosu eriyen cep saatlerini konu alarak modern sanatın ve gerçeküstücülüğün evrensel simgelerinden biri haline gelmiştir. Eriyen Saatler olarak bilinen bu eseri 27 yaşındayken resmin arka planında gözüken Port Lligat manzarası üzerinde çalışır. Bir gün dışarıda otururken Camambert peynirinin eridiğini fark eder ve bu görüntü üzerinde yoğunlaşır. Eriyen peynir Dali'de şiddetli sanrılara yol açarak ve bir buhrana düşer ve halüsinasyon yaşar. Yaşadığı halüsinasyon sayesinde de resimdeki eriyen saatleri tasarlamaya karar verir ve çizdiği manzara üzerinde çalışmalarına devam eder. Dali'nin birçok eserinde halüsinasyon ögeleri vardır. Eserde görülen canavara benzeyen figürün Salvador Dali olduğu iddia edilir. Gözünün kapalı olması yaşadığı halüsinasyon durumunu ifade ettiği söylenir. Sol alt köşede karıncalar ve eriyen saatin üzerinde bulunan sinek ise yok oluşu betimler. 7- Johannes Vermeer - İnci Küpeli Kız Vermeer ölüm tarihi 1675'ten yarısına kadar unutulmuşluğa terk edilen bu eserini, atmosferini ışık gölge tekniğiyle zamanda çizim için fotoğraf makinesinin ilk türlerinden biri olan "camera obscura"dan karanlık kutu yardım almıştır. Mükemmeliyetçilik tutku olan, Johannes Vermeer 43 yıllık yaşamında sadece 35 eser yaptığı biliniyor. Kimi zaman Kuzeyin Mona Lisa'sı ya da Hollandalı Mona Lisa olarak adlandırılan bu eser tek bir odak noktası ile tüm bakışları kendine çekebilmektedir. Küpenin Sırrı Tablonun en dikkat çekici detayı olan küpe, söylentilere göre ünlü ressamın eşinin olan bu inci küpe, aslında tablonun odak noktası. Okumak isteyenler için meşhur romanı İnci Küpeli Kız romanında, Tracy Chevalier'in, sanatsal bakış açısı ve duygusal uyanış üzerine kurduğu romanda, tarih ve kurmaca bir araya getirilmiştir. İzlemek isteyenler için meşhur filmi Yönetmen Peter Webber tarafından 2003 yılında yapılan İnci Küpeli Kız filmi ise aynı adlı romandan Olivia Hetreed tarafından uyarlanmıştır. 8- Frida Kahlo - ​İki Frida "Beni anlamadın demeyeceğim. Beni anladın. Zaten en dayanılmaz acı buydu. Sen beni anladın. Anladığın halde canımı yaktın." ''İyileşmek mi?'' dedi Frida. ''Ama ben hasta değilim ki. Kırık döküğüm. Aynı şey değil, anlıyor musunuz?'' Dönemin en meşhur ressamlarından olan Kahlo , eserlerinde cesurca yansıtabildiği duygusallığı ile tüm dünyada dikkat çeken bir isim haline gelmiştir. Frida Kahlo deyince akla gelen ilk isim Diego Rivera'dır. Ona büyük bir tutku ile bağlı olan Frida aşkını şöyle betimler. "Senin çirkin olduğunu söyleyen annemden nefret ettim. Sana benim gibi bakamayan herkesten. Senin güzelliğini görememelerini anlayamadım hiç…" 1939 yılının Kasım ayında eşi Diego Rivera'dan boşandı. Bu dönemde yaptığı eserleri, derin ve çokça acı doluydu. Bu otoporte eserinde, el ele tutuşan iki Frida görüyoruz. Soldaki beyaz tenli, etekleri işlemeli beyaz bir gelinlik giymiş, Avrupa kültürlü bir kadın rolünde. Sağdaki ise bildiğimiz Meksika yerlisi Frida. Avrupalı Frida'nın kalbinden çıkan damar buradan uzanıp Meksikalı Frida'nın kalbine, oradan da Frida'nın elinde duran küçük bir aksesuara bağlanmıştır. Bu aksesuarın üzerinde Diego'nun çocukluk resmi vardır. Frida Diego'yu hem kocası hem çocuğu gibi gördüğünü anlatmak istemiştir. Meksika Modern Sanatlar Müzesi'nde sergilenen Frida'nın elinde tuttuğu muska, Frida Kahlo Müzesi'nde saklanmaktadır. 9- - Grant Wood - Amerikan Gotiği Bugüne kadar en çok paradisi yapılmış olan bu tabloya baktığımızda kapıldığınız ilk his bu insanların karı koca olduğudur. Ancak Wood, bu ikili evli bir çift değil de baba-kız olduğunu belirtti. Figürleri incelediğimizde çiftçi sert bakışlara ve öfkeli bir ifadeye sahipken kadının ise bakışlarında endişe görülüyor. Adamın elindeki tırmık zor koşullar altındaki işçiliği, kadının arkasındaki çiçekler de evcilliği ve hizmetçiliği anlatır. Bu resimde amaç aslında arkadaki evi resmetmektir. Genel mimarisi çok hoşuna gitmiştir. Sonra o evde yaşayacak, mutlu insanlar resmetmeye karar vermiş ve çiftçi aile olarak, bayan figürü kardeşi, erkek figüründe ise dişçisini kullanmıştır. Bu kadar popüler yapan ne? Eserin sahibi Wood, anti-modern bir akım olan Rejyonalist akımının temsilcilerindendir. Eserde bu yüzden büyük şehirler yerine kırsal kesimlerdeki küçük köylere sahip modası geçmiş bir Amerika'yı yansıtıyordu. 10- Pablo Picasso – Guernica Kübizmin en önemli temsilcilerinden olan Picasso'ya göre sanatçı, insanlığın yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı bir savaşa kayıtsız kalamazdı. Bu yüzden bir şekilde savaşın yıkıcılığına eserinde yer vermeliydi. Ve bunun üzerine en ünlü eserlerinden biri olan bu eseri çizdi. Eserin içinde yer kalan insanlar hayvanlar ve figürler karmaşık ve çarpıcı bir şekilde çizilmiştir. Her bir karede farklı olayın yansıtıldığı Guernica, geometrik ve tablo olarak görülürken, yağlıboyayla yapılmış olmasına rağmen siyah, beyaz ve gri renkleri kullanan Guernica, gazete fotoğraflarına benzer bir hava yakalayarak ve savaşın sebep olduğu cansızlığı vermek istemiştir. Yasaklandı Eser, Franco hükümetinin iktidarda olduğu sürece resmin İspanya'ya girmesi yasaklandı. Hatta Alman bir subayın Picasso'ya "Bu resmi siz mi yaptınız?" sorusu üzerine, Picasso "Hayır siz yaptınız" demesi önemli bir gönderme olmuştur. Picasso tabloyu İspanya'ya hediye etmiş olsa da yaşadığı sürece yasaktan dolayı Guernica, İspanya'ya girememiştir. 12 Ünlü İş Adamının Başarı Hikayeleri ve Sırları Dünyada binlerce proje içinden sıyrılıp büyüyen proje ve girişimlerin zirveye çıkma hikâyeleri herkes tarafından merak edilmektedir. Birçok insan bu büyük ve dünyaya mal olmuş girişim ve başarı hikâyelerinin altında sihirli bir formül veya ilahi bir dokunuş olduğunu düşünür. Hiçbir başarı tesadüf değildir ve eğer fikrinizde “inanç” varsa sonuç mükemmel olacaktır. “İnanmak, başarmanın yarısıdır” sözü aslında bütün her şeyi değişen ve gelişen bilgisayar ve internet dünyasında, bu değişimlere ayak uydurmaya devam eden ve bu döneme damgasını vuran 12 kişi var. Bu 12 kişi gizli formüller kullanmak yerine yaptıkları işe karakterlerini yansıtarak başarıya ulaştılar. Kurdukları şirketlerle internet dünyasında çığır açan 12 girişimci ve onları başarıya götüren karakter özellikleri;KararlılıkSteve Jobs / Apple, NeXt, PixarJobs 2005’te Stanford Üniversitesi’nde yaptığı meşhur konuşmasında yeni mezun olacak gençlere “kararlılık” hakkında bol bol öğüt vermişti. 1980’lerde kendi kurduğu şirketi Apple’dan nasıl kovulduğunu ve yaşadıklarını şöyle özetledi; “30 yaşındaydım ve kapı dışarı edilmiştim. Endişe, bir girişimcinin hayatında olmazsa olmaz hislerden biridir, fakat kurduğum şirketin tepesindeyken alaşağı edilip şirketi başkalarının elinde görmek gibisi yok.”Yaşadığı çaresizliği “iCon” adlı kitapta intihar planları yaptığını açıklayarak dile getirmişti. Çoğu insanın vazgeçeceği noktada Steve Jobs’ın kararlılığı ortaya çıktı. O zamanlar sıradan bir şirket olan NeXt ve Pixar’ı oldukça yüksek noktalara taşıdı. Ve daha sonrada zor durumda olan Apple’ın başına geçerek şirketini zirveye oturttu. Steve Jobs’un açık formülü tam olarak “kararlılık”tı!YenilikçilikSergey Brin ve Larry Page / GoogleGoogle’ın kurucularından olan bu iki genç para peşinden koşan iş adamları değildi. Sadece iyi bir arama teknolojisi oluşturmak isteyen iki hackerdı. Yapılandırdıkları Google’ın nasıl sonuçlanacağı hakkında en ufak bir fikirleri yoktu. İçlerinde sadece yeni bir şey üretme ve üst düzey bir teknoloji geliştirme isteği vardı. 90’larda popüler olan ve ağırlığını piyasa koymuş olan Yahoo ve Lycos gibi birçok arama motoru zamanında ciddiye almadıkları Google tarafından sönük bırakıldı ve Google’ın bindiği treni çoktan kaçırdılar. İkili, Google AdWords açılana kadar yeterince para kazanamadı fakat kendilerini adadıkları amaç ve sabırla internet devriminin rol sahibi Patzer / MintBüyük koltuklar, geniş bir ofis, pahalı mobilyalar büyük bir şirketin olmazsa olmazı gibi görünebilir. kurucusu Aaron Patzer ise bu ihtişam’ efsanesini çürütmekte oldukça başarılı. Tutumlu ve sade karakterini çalışma hayatına da yansıtan Patzer, açtığı internet sitesiyle internet dünyasında bir ilki başardı. ziyaretçilerine bütçelerini denkleştirmek için çok kolay ve ucuz bir yol sundu. Patzer, 90’larda kullanıcılarını oldukça zarara uğratan benzer sitelere tutumluluk dersi verdi. 2009 kârı 170 milyon dolar olarak açıklanırken Patzer’ın tutumluluk politikası meyvesini vermiş gibi Zuckerberg / FacebookGenelde insanlar, yaptıkları girişimler başarılı olduktan sonra rahat oda ve koltuklarında yakaladıkları zaferin tadını çıkarmayı severler. Normal olarak başarıya ulaşmış çoğu projede değişiklik yapmak için genelde korkulur. Bu algının en büyük düşmanlarından birisi Mark Zuckerberg olmalı. Açıldığı günden beri sürekli değişen ve gelişen bir platform olan Facebook, hala da başarısını kat kat artırarak yoluna devam ediyor. Dünyanın en büyük firmalarından biri olan Facebook’ta kendine ait bir oda ve masası olmayan Mark’ın başarısı tesadüf Ferris / Four Hour Work WeekGirişimci Tim Ferris, Four Hour Work Week 4 Saatlik Çalışma Haftası adlı kitabıyla girişimcilere yeni bir iş kültürü aşıladı. İnsanların kişisel yaşam zamanlarını hafta sonu ve tatillerini sıkıştırmasını eleştiren Ferris, yaşamak istediğimiz yaşamı bugün yaşamak için çalışmayı öneriyor. Bu konudaki püf noktayı para kazanmak için daha mücadele, daha fazla sistemler kurmak olarak gösteren Ferris’e göre sadece istediği yaşam tarzını sürdürenler başarılı olabilir. Ferris amacı, bol boş zaman yaratıp tembellik yapmak değil, zamanı yapmak istediği şeylerle doldurmak olarak tanımlıyor. Spor aşığı olan Ferris, yaptığı tüm işlerini sporla harmanlayarak yapıyor ve oldukça başarılı olduğu kaçınılmaz bir Hurley, Steve Chen ve Jawed Karim / YouTubeBu üç kafadar, mühendislerin en ünlü tabirlerinden biri olan “KISS” keep it simple, stupid – basit olsun, salak deneyimini en iyi anlayanlardan. Sadece kendi videolarını yüklemek için oluşturdukları platform sadelik ve basit arayüz sayesinde bugün en çok tıklanan siteler haline geldi. Büyük hayaller kurmadan yola çıkan bu girişimciler, basitliğin çekiciliğinden yararlanarak bugün en çok ziyaret edilen sitelerden birini kurdular. Ve Google 2007 yılında bu sade ve basitlik için 1 Milyar ücret ödedi ve kendi bünyesine OdaklıPaul Graham / Viawebİnternette iş başarısı hakkında kitap yazabilecek biri varsa bu kişi Paul Graham'dan başkası olamaz. Graham, bugün birçok yeni kurulan internet şirketine başlangıç sermayesi sağlayan bir girişimci, Y Combinator şirketinin kurucu ortağı. 1995 yılında Viaweb'i kurduğunda tek amacı, teknolojiyle barışık olmayan girişimcilere internet üzerinde mağaza açmayı ve bu mağazayı yönetmeyi sağlayan bir servis sağlamaktı. Viaweb, başarılı servisler sağlayarak 1998'de Yahoo tarafından 45 milyon dolara satın alındı. Graham’ın deneyimlerinden çıkardığı sonuç ise "insanlara sadece istedikleri şeyleri sun ne azı ne fazlası".Tabuları YıkınNiklas Zennstrom / Kazaa, Skype, Joostİsveçli girişimci Niklas Zennstrom internet dünyasındaki kuralları tam anlamıyla tekrar yazdı ve bilinen kuralların değişmesine neden oldu. Zennstrom’un geliştiridği programlar Kazaa ve Skype internetin paylaşım boyutunu bambaşka noktalara getirdi. Kazaa programının peer to peer’ eşten eşe paylaşım sistemini kullanması kullanıcıların her türlü dosyanın paylaşımını oldukça kolaylaştırdı ve hızlandırdı. Bu durum medya tekellerini oldukça zor durumda bıraktı. Çok ucuz konuşma imkânı sağlayan Skype ise telekom devlerini köşeye sıkıştırdı. Aslında Zennstrom’um tabuları yıkarken işi çok da kolay olmadı; müzik şirketlerinin kendisine açtığı davalar nedeniyle yıllarca ABD’ye Levchin / PayPalPayPal kurulduktan çok kısa bir süre sonra başarı merdivenlerini çok hızlı tırmanıyordu. Ama sitenin başı yolsuzluklarla ciddi anlamda dertteydi. Bu durum ilk zamanlarda kâr oranlarını ciddi olarak etkilemeye başlamıştı. Levchin zor olanı seçti ve yolsuzluklara odaklandı. Şu anda Paypal online ödemelerde en güvenilir marka oldu. 2002′de eBay 1,5 milyar dolara PayPal’i satın aldı. Levchin’in verdiği mesaj “Sorun ne kadar büyük olursa olsun zaman içinde odağını kaybetmeden çözüm için çalışmak, konsantre olmak, vazgeçmemek” Bezos / gelen her türlü kitap, CD, DVD, video oyunu internet sitesinde satacağını düşündüğünde Bezos’u çoğu kişi ciddiye almamış. Hırs küpü olarak adlandırılacak olan Jeff , mega dükkan şimdiki konumunu hırsına borçlu. Kâr etmesi uzun süreler alan için her şey şu anda yolunda gibi Anderson / MySpaceSadece internet üzerinden servet edinen kişilerin başında gelen Tom iyi bir fırsatı değerlendirmişti. Birçok sosyal ağ vardı ama sadece video ve müzik paylaşım fikrini kimse öne çıkarmamıştı. Anderson bu fırsatçılığı ile sitesine 500 Milyon üye kattı. En çok müzisyenler ve müzik dinleyenler tarafından kullanılan MySpace’in yüksek kullanıcı kitlesi medya devi New Corp’ın iştahını kabartmış olacak ki 580 Milyon $’lara MySpace’i satın Wales / WikipediaPaul Graham “Önemli hedeflere ulaşmak için sarsılmaz bir özveri ve güzel bir plan gerekli” olduğunu söylerken bu sözün Wikipedia’nın babası Jimmy Wales tarafından oldukça ciddiye alınacağını düşünmemişti. Wales bir bilim adamı gibi küçük bir düşünceden büyük bir fikre giden yolu takip etti. Bu küçük iz ise esnek olma fikriydi. Wikipedia kullanıcıları sitenin kurucuları tarafından eklenen bilgilerin yanına kendi sahip olduklarını ekleyebildiklerini görünce siteye olan ilgi geometrik bir hızla artmaya başladı. Kontrollü esnekliğin gücünü kullanan Wales şu anda dünyanın en büyük online ansiklopedisinin sahibi ve birçok girişimciye esneklik konusunda yol gösteriyor. Becquerel in yakın izleyicisi Rutherfor yeni ve ilginç bir konu olan radyoaktivite alanında çalışmaya başlıyor, Curie lerle ışıyan maddelerin yaydıkları ışınların birkaç çeşit olduğuna inanıyordu. Artı yüklü olanlara Alfa ve eksi yüklü. Dikkatsiz bir bilim adamı bu küfü büyük olasılıkla önünden uzaklaştırırdı, ama o, küfün bakteri üzerindeki etkisini görmek istedi. Sonuç hayret inciydi… Çünkü Fleming, “Penicilim notatum” isimli yeşil küfün bulunduğu. Buluş hikayeleri adından da anlaşıldığı gibi günümüzde var olan ve yaşantımızı kolaylaştıran icatların ortaya çıkışının hikayeleridir. Du Pont bilim adamlarından Wallace Hume Carothers, polimerin genişleyebilen güçlü bir iplik olduğunu tespit etmişti. Nobel Ödüllü bilim adamlarının BAŞARI SIRLARI Çok ilginç ! Yazar. Michael FARADAY- İlginç Bir Yaşam Ve Etkileyici Bir Başarı Hikayesi. Bir çok bilim adamının yaşam öyküsünü okudum. Ama hiç biri beni bu kadar etkilemedi. OHA Diyorum kanalında ilginç , komik, faydalı, eğlenceli videolar yayınlıyoruz. Toplumsal psikoloji, bireysel kimlik ve psikoloji ile tarih, siyaset bilim ve kültür arasındaki karşılıklı etkileşimi konu alan çalışmalarıyla uzmanların ruhsal ve toplumsal sorunlara yaklaşımını etkilemiş,. Unsubscribe from Mustafa Keskin? Burada Mustafa İnan gibi önemli bilim adamlarının da hocalığını yaptı. Bilim insanlarının hayat hikayeleri. Yeni kurulan İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde analiz profesörü ve dekan olduğu gibi Yüksek Mühendis Mektebi’nde de. M” bilim adamlarından Dr. Kitapçı ve ciltçi dükkanı olan. Nobelin servetinin yıllık geliri beş eşit parçaya ayrılmıştır. Adamının Başarı Hikayeleri ve Sırları. Wales bir bilim adamı gibi küçük bir düşünceden büyük bir fikre giden yolu takip etti. Bu küçük iz ise esnek olma fikriydi. kullanıcıları sitenin kurucuları tarafından eklenen bilgilerin yanına kendi sahip olduklarını ekleyebildiklerini görünce siteye. Nobel bilim ödülleri ve bu ödülleri alan belli başlı bilim insanlarının başarıları ve hikayeleri hakkında bilgiler. Pisagor hakkında bir de ilginç bir bilgiyi sizlerle paylaşmak isteriz. Pisagor sayıların sadece rasyonel olduğunu düşünüyordu. Bu olaylar üzerine ruhsal çöküntüye giren Newton, bilim dünyası ile olan ilişkisini kesti. Daha sonra yakın arkadaşı Edmond Halley’in matematikçi, astronom gayretleriyle yaklaşık yıl. Bir şair, filozof ve bilim adamı olan Hayyam, bir yılın uzunluğunu o güne kadarki en doğru değerle hesapladı ve konik kesitlerin kesişimlerinin kübik denklemlerin geometrik çözümleri üretmek için nasıl kullanılabileceğini gösterdi. Dünya savaşı sırasında bilim adamlarının yaşadıkları zorlukları ve bu zorlukları aşmanın yine bilim olduğunu düşünen iki teorem çürütücünün, yani Alman Einstein ve İng. Soru bilim insanlarının buluş hikayeleri ? Girit açıklarındaki bir batıkta araştırma yapan bilim adamları ilginç bir cisme rastladı. Tahta bir muhafazanın içine yerleştirilmiş bir dizi bronz dişliden oluşan bu garip nesnenin kasası, yüzeye çıkarıldığı anda dağıldı ve cihazın içindeki karmaşık yapı ortaya çıktı. Ankara Gazi Lisesini bitirdikten. Dünyada reenkarnasyon konusunda referans olarak kabul edilen ABD’li bilim adamı Ian Stevenson’un “Örnek Reenkarnasyon Vakası” kitabında Adana’da yaşayan Adnan Kelleçi’nin. Orta çağdaki bilim anlayışında devrim yaratan modern bilimin ve bilimsel yöntemin babası olarak bilinmektedir. O zamanlar evrenin merkezinin. Yudumla ve Sorular ve Cevaplar Bölümünden Geometri bilim adamlarının ilginç hayat hikayeleri ile ilgili Kısaca Bilgi. Mayıs 5tarihinde görülebilecek Güneş. Genel Kültürünüze Hergün Biraz Yatırım Yapmak ve Bunu Yaparken Eğlenmek İçin Abone Olun. Bazı bilimadamlarının ilginç özellikleri. Daha fazla bilgi için gönderiyi ziyaret edin. Belki de tarihteki en ünlü bilim adamı olan Einstein, genel görelilik teorisini ve ünlü eş-enerji eşdeğerliği denklemini formüle etmiştir – E = mc2. Peynirin Keşfi ve Tarihçesi. By HüZnÜ HaZan in forum Tarih Cevaplar Son Mesaj 20. Flamingolar Neden Pembe Renktir? Bu bilim adamlarının Cathode ışınları ile ilgili yaptığı araştırmalar sonucu bu konu oldukca iyi biliniyordu. Kategori Devlet adamlar. Kafkas yurtseveri, bilim ve siyaset adamı, yazar. Mesela Picasso için yamuk yumuk kadınlar çizen adam. Frida Kahlo için bıyıklı kadın gibi belirgin ve garip durumları vardır. Sanatı bir kenara koyalım kısa bir netten araştırınca aslında bilim adamlarının da sıra dışı oldukları ortadadır. Burhaneddin kayhan Son devrin islamcı gazeteci, yazarlarından. Osmanlı dönemi velilerinden derlediği velinin hayat hikayeleri. Hacı Cemal ÖĞÜT Son devir Osmalı alimlerinden vaiz. Euler sadece çok zeki değil, ayn? Su seviyesi yükseliyor, yeni kıtalar oluşuyor. Bankacı Hikayeleri Para Komedi Teknoloji Ödeme Sistemleri Gündem Bankacılık Finans Kulis Leasing-Faktoring Makro Ekonomi Para Piyasa Röportajlar Spor Yaşam-Magazin Yazarlar Emlak-Mortgage. İnsanlığın tarihi milyonlarca yıllık bir geçmişe uzanmaktadır. Tarihin çok eski dönemlerinde ağaç kovukları ve mağaralara sığınan ilk insanlar, son derece güç koşullar altında yaşıyorlardı. Bu dönemlerde iklim koşulları sertti. İnsanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için yiyecek bulmaları ve vahşi hayvanlardan korunmaları yaptıkları aletlerle avlarını parçalıyor, avladıkları hayvanların derilerinden giysi ve barınaklar yapıyorlardı. Ateşin bulunması, insanlık tarihi için önemli bir dönüm noktasıdır. İnsanlar, ateşi kullanarak soğuğa dayanabilmiş, alevlerin aydınlık bir ortam sağlaması nedeniyle mağaralarda barınabilmiştir. Ateşi yemek pişirmek amacıyla kullanan insanlar, bu yöntemle kendilerine yeni besin kaynakları yaratmıştır. Ayrıca, ateşin aydınlatıcı işlevinden dolayı, avlanmak ve göç edebilmek için güneş ışığına bağlı kalmaktan kurtulmuşlardır. Tekerleğin bulunması da yine bu dönemlere rastlar. Taş Devrinin en belirgin simgesi olan tekerlek, insanlığı uzay çağına taşıyan buluşların başlangıcı olmuştur. Daha sonra sertleşen iklim koşullarına uyum sağlayamayan pek çok hayvan türü, yeryüzünden silindi. Kuzeyden gelen buzullar tüm dünyayı sardı. Ancak insan, zekâsı ve düşünme gücü sayesinde, bu sert iklim koşullarında bile, kendi türünü devam ettirebilmeyi başardı. İnsanın beden yetenekleri sınırlıydı. Fakat, son derece gelişmiş bir beyin gücü vardı. Bu güç iyi kullanıldığı zaman, posttan da pençeden de dişten de 4 bin yıllarında Cilâlı Taş Devri başlamıştır. Bu dönemde insanlar, taştan; balta, keser ve çapa yapmayı başarmışlardır. Cilâlı Taş Devrinin en büyük buluşu ok ve yaydır. Ok ve yayın birlikte kullanılması, insanın ilk kez birbirinden çok farklı iki aracı birleştirerek kullanmayı düşünebildiğini gösterir. Ayrıca, yine bu dönemde tarım dönemine geçilmiş ve hayvanların evcilleştirilmesine başlanmıştır. Bilimsel bulgulara göre, evcilleştirilen ilk hayvan köpektir. Daha sonra bazı madenlerin üretildiği ve işlenmeye başlandığı görülür. İnsanın görme, işitme ve konuşma gibi faaliyetleri, beyin ve sinir sistemi arasındaki doğal uyumun sonuçları olarak ortaya çıkmıştır. İnsanlar, dil yoluyla düşünce alışverişini sağlamış, gündelik yaşamda edindikleri bilgi ve deneyimleri birbirlerine anlatabilmişlerdir. Sanat, tarihin ilk dönemlerinde doğaya egemen olmanın yöntemlerinden çağlarda insanlar duygu, düşünce ve zihinsel tasarımlarını sanat yoluyla ifade etmişlerdir. Sanat, eski çağlarda dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan insanların kendilerini etkileyen olayları, yaşadıkları mağaraların duvarlarına çizmeleriyle başlamıştır. Mağara resimleri, insanlık tarihinin ilk sanat eserleri arasındadır. İnsan görünüşleri, vahşi hayvanlar ve av sahneleri gibi değişik konulardan oluşan bu resimler, o dönemlerde yaşayan insanların günlük yaşamlarında karşılaştıkları çeşitli olayları bu evrelerinde, açlık en büyük sorun olduğu için, resimlemek için seçtikleri konuların bir bölümü avladıkları hayvanlarla ilgilidir. Gerçekçi bir üslüpla betimlenen hayvan resimleri, insanlara avlayacakları hayvanlar karşısında üstünlük ve güven duygusu veriyordu. Bu dönemlerde sanat yalnızca resimle sınırlı değildi; müzik ve dans gibi ilk sanat dalları da insanların duygularını ifade etme aracı olarak kullanılıyordu. Bu dönemde sanat bir büyü aracıydı. İlk insanlar, tehlikeli ve anlaşılmaz olarak düşündükleri doğa olayları karşısında büyüden önemli bir destek ava çıkmadan önce dans ederek ya da yüzlerini boyayarak avlayacakları hayvanları etkilediklerini düşünüyorlardı. İnsanlığın gelişim düzeyi arttıkça, çeşitli konulardaki resimler kaya parçalarına, çömlek, vazo ve tabakların yüzeylerine yapılmaya başlandı. bin yıllarda, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan Mezopotamya adı verilen bölgede yaşayan Sümer, Babil, Asur, Akad ve Elâm gibi devletler bilim ve sanat alanında önemli ilerlemeler en önemli olaylardan biri olan yazının bulunması, bu bölgede gerçekleşmiştir. Yazı, yaklaşık 3200 yılında Sümerler tarafından bulunmuştur. Sümerler, şekillerden oluşan çivi yazısını çamur tabletler üzerine yazıyorlardı. Gelişmiş uygarlık düzeyine sahip bir devlet olan Sümerlerde, devlet ve toplum düzeni kurallara yaşamı düzenleyen Hammurabi Yasaları bu dönemde yayınlandı. Daha sonra Fenikeliler, Sümerlerin çivi yazısından yararlanarak ilk alfabeyi oluşturdular. Bu uygarlıklar döneminde matematik ve astronomi bilimlerinde önemli gelişmeler yaşandı. Babilliler, bir dairenin çapını 360 derece olarak hesaplamışlardı. Bir yılı 4 mevsime, bir haftayı 7 güne ayıran Babilliler, gece-gündüz süresini on ikişer saat olarak hesaplamış ve bir saati 60 dakikaya, 1 dakikayı da 60 saniyeye bölmeyi başarmışlardı. Yine, Babilliler döneminde kabartma, heykel, mimari ve edebiyat alanlarında önemli eserler verilmiştir. Sümer döneminde yazılan, ancak daha sonra Babilli yazarların yeniden düzenleyerek değiştirdiği Gılgamış Destanı, evrensel edebiyatın başyapıtları ve sanat alanlarındaki gelişmeler, Mezopotamya uygarlığından sonra, doğu toplumlarının yarattığı en büyük uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı döneminde de sürmüştür. Mısırlılar, dinsel inanışları gereği ölüleri mumyalıyorlardı. Mumyalama tekniğinin geliştirilmesiyle birlikte, insan bedeni hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olan Mısırlılar, böylece tıp biliminin de temellerini Mısır'da mimarlık büyük bir yetkinliğe sahipti. Mısır piramitleri, Mısır Uygarlığı'nın ortaya koyduğu en önemli mimari yapıtlar arasındadır. Ayrıca Mısırlılar, Hiyeroglif adını verdikleri resimli yazıyı bulmuşlardır. Bu dönemde, Mısır'da yılın belli dönemlerinde taşan Nil Nehri'nin çevresindeki tarlaların yüzey ölçümlerinin hesaplanması gerekiyordu. İşte, geometri bilimi bu hesaplamalar sonucunda Uygarlığı da Mısır, İran ve Anadolu'da yaşayan diğer uygarlıklar gibi, insanlığın ortak mirasına önemli katkılarda bulunmuştur. Güney Asya'da İndus Vadisi üzerinde yerleşen Hint Uygarlığı'nda, tarım, sulama ve hayvancılık çalışmaları oldukça gelişmişti. Pamuğu ilk kez Hintliler bulmuştur. Hint matematikçileri, insanlığa bugün de kullandığımız on tabanlı sayı sistemini sunmuşlardır. Resim ve heykel alanında önemli başarılara sahip olan eski Hintliler, edebiyat alanında da çok sayıda destan yazmışlardır. Eski Çin Uygarlığı da bilim, sanat, felsefe ve edebiyat alanlarında önemli yapıtlar ortaya koymuştur. Özellikle düşünce, edebiyat ve astronomi alanlarında dikkati çeken önemli çalışmalar doğusunda bulunan İran Uygarlığı ise, insanlık mirasına mimari, heykel ve edebiyat alanlarında başarılı örnekler sunmuştur. Satranç oyunu eski İran Uygarlığı'nda bulunmuştur. Mezopotamya, Mısır, Çin, Hint ve İran uygarlıklarındaki sanat, düşünce, edebiyat ve bilim alanlarında yapılan önemli çalışmalar, daha sonraki dönemlerde ortaya çıkan Yunan ve Roma uygarlıklarında büyük bir gelişme Batı uygarlığının temellerini eski Yunan ve Roma uygarlıkları oluşturmaktadır. Eski Yunan toplumu bilim, sanat ve felsefe alanlarında ölmez eserler bırakmıştır. Yunanca "bilgelik sevgisi" anlamına gelen felsefe, insanın kendisini, doğayı ve toplumu kavrama çabasıdır. Felsefenin yaktığı ışık, bilim tarafından izlenmiş ve araştırma etkinlikleri farklı bilim dallarının doğmasına yol sistemli felsefe çalışmaları Yunan Uygarlığı'nda başlamıştır. İyonya adı verilen bölgede Bugünkü İzmir, Aydın illeri ve Ege denizindeki adalar, doğa filozofları olarak adlandırılan bir grup filozof, evrenin bilimsel bir tablosunu ortaya koymak amacıyla, ilk kez eski Yunan uygarlığındaki dinsel görüşlerden bağımsız olarak eleştirici bir tutum ortaya koydular. Bu çalışmalar, bugünkü anlamda felsefenin başlangıcı olmuştur. Felsefenin ilk kez eski Yunan toplumunda ortaya çıkmasının en önemli nedeni; bu bölgede özgür bir düşünce ortamının bulunmasıdır. Sokrates 469-399, Plâton 427-347 ve Aristoteles 384-322, eski Yunan uygarlığının önemli filozofları alanında, eski Yunanlı düşünürlerin en parlak başarıları geometri alanında gerçekleşti. Örneğin; 525 yılında, dik üçgene ait bağıntı teoremini Pisagor 569-475 buldu. Daha sonra, Öklid 325-265, geometri biliminin temellerini attı. İlk doğa filozoflarından biri olan Thales 624-547, 28 Mayıs 585 tarihinde güneş tutulması olacağını bir yıl önceden haber vererek halk arasında büyük ün sağladı. Thales, üstün geometri bilgisi sayesinde, Mısır piramitlerinin gerçek boyutlarını gölge uzunluklarından yararlanarak söyleyebiliyor, ayrıca denizdeki bir geminin kıyıdan ne kadar uzakta olduğunu hesaplayabiliyordu. Makedonya kralı Büyük İskender'in fetihleriyle birlikte Yunan kültürü, Atina dışındaki dünyanın değişik merkezlerine taşındı. Büyük İskender'in seferleri sırasında Mısır ve Mezopotamya uygarlıklarıyla ilk kez karşılaşıldı. İskender'in yanında götürdüğü Yunanlı bilim adamları, gittikleri yerleri her açıdan inceliyor, özellikle astronomi, matematik, coğrafya ve tıp alanlarında dünyanın diğer bölgelerindeki farklı bilimsel bilgileri bir araya getirerek karşılaştırmalar yapıyordu. Bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar, bilimsel alanda önemli değişikliklere yol açtı. Bilimde gözlem yapmanın önemi ortaya çıktı. Büyük İskender döneminde, Nil Nehri'nin Akdeniz'e döküldüğü yerde kurulan İskenderiye kenti, değişik uluslardan gelen insanların kaynaştığı bilimsel bir merkezdi. İskenderiye'de eğitim gören bilim adamlarından biri olan Arşimet 287-212, maddenin özgül ağırlığı, suyun kaldırma kuvveti ve kaldıraçlarla ilgili bilimsel ilkeleri bu dönemde ilk kez ortaya ortak mirasına yönelik katkılar Roma uygarlığı döneminde hukuk, edebiyat ve güzel sanatlar gibi alanlarda devam etmiştir. Bugünkü Batı uygarlığının temellerini oluşturan Yunan ve Roma uygarlıklarına ait bilim ve felsefe çalışmalarının önemli bir bölümü, Anadolu toprakları içerisinde gerçekleşti. Örneğin; ünlü hekim Galen, tıp biliminin temellerini Bergama'da oluşturdu. Plâton, Anadolu'nun değişik bölgelerine sayısız yolculuklar yaptı. Aristoteles, Çanakkale yakınlarındaki Assos'ta uzun süre kalarak özellikle deniz biyolojisiyle ilgili önemli bilimsel çalışmalar ortaya koydu. Ünlü filozof Diogenes, öğretisini doğup büyüdüğü yer olan Sinop'ta ortaya koyarken, atomun yapısını başarılı bir şekilde açıklayan Demokritos, yaşamını Trakya bölgesinde yılında Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla, Batı Avrupa'da büyük bir karışıklık yaşanmaya başlandı. Bilimsel ve felsefi çalışmaların gerilediği bu dönem, Rönesans'ın başlangıcına kadar sürdü. Orta Çağ adı verilen bu dönemde, Hristiyanlık kilisesinin baskıları nedeniyle insanlığın ortak mirasına özgün bir katkı sağlanamamıştır. Orta Çağ, o dönemlerdeki Hristiyanlık dininin katı kurallarının egemen olduğu karanlık bir dönemdi. 1233 yılında Hristiyan din adamları, papalık tarafından kabul edilen dinsel görüşlerden farklı düşünen kişileri izlemek ve cezalandırmak amacıyla Engizisyon adı verilen bir örgüt kurdu. Engizisyon, Lâtince "soruşturma" demektir. Engizisyon tarafından sorgulanan kişilerden biri de, Padua Üniversitesinde matematik profesörü olan Galileo Galilei 1564-1642'dir. Galilei, 17. yüzyılın başlarında, kilisenin Dünya ve Güneş Sistemi hakkındaki görüşlerine karşı çıkarak Dünya'nın Güneş'in çevresinde döndüğünü ileri sürmüştü. Galilei, bilimsel dünya görüşünün önemli bir temsilcisidir. Teleskobu ilk kez kullanarak gökyüzünü gözlemlemiş ve Güneş Sistemi'nin hareket hâlinde olduğunu ortaya koymuştur. Ulaştığı bilimsel sonuçların kilisenin öğretisiyle çelişmesi üzerine, Engizisyon tarafından ömür boyu ev hapsi cezasıyla cezalandırılmıştır. Bilimsel düşünceye çok önemli katkılarda bulanan Galilei, doğruları açıklamaktan hiçbir zamana çekinmemiştir. Orta Çağ, Batı uygarlığı için hem toplumsal yaşam açısından hem de bilimsel ve teknolojik gelişmeler açısından karanlık bir dönem bu durgunluğa karşın, İslâm alemi, özellikle bilimsel açıdan altın çağını yaşıyordu. Bu dönemde, Arapça'ya Lâtince ve Yunanca'dan çok sayıda çeviri yapılmıştır. İslâm uygarlığında, dönemin bilim adamlarının yaşadığı çok sayıda çeviri merkezi bulunmaktaydı. Örneğin; Abbasi Halifesi Harun Reşit döneminde Bağdat'ta kurulan Darü'l- Hikmet Bilgelik Evi bu dönemin önemli çeviri merkezlerinden biridir. Ayrıca, Şanlı Urfa yakınlarındaki Harran kenti, kitap çevirilerinin yapıldığı başka bir merkezdi. İslâm bilim adamlarının ortaya koyduğu bilimsel çalışmaların en parlak dönemi, İslâm uygarlığının Altın Çağı olarak nitelendirilen 800-1100 yılları arasındaki döneme rastlar. Müslümanlar, yalnızca bilimsel düşünme geleneğini sürdürmekle kalmamış, bilimsel düşüncenin Avrupa'da yeniden canlanmasında başlıca etken olmuşlardır. Bu dönemde, İbni Heysem 965-1039'in fizik çalışmaları, Roger Bacon 1220-1292'ı büyük ölçüde etkilemiştir. O dönemlerde İbni Sina 980-1037, tüm bilim dallarında ün yapmış büyük bir otorite olarak kabul ediliyordu. İbni Sina'nın yazdığı "Kanun" ve "Şifa" adlı kitaplar, Orta Çağ boyunca Avrupa'daki okullarda ders kitabı olarak okutulmuştu. Harezmi 780-850, Farâbi 870-950 gibi bilim adamları tıp, matematik, geometri ve astronomi gibi bilim dallarında önemli çalışmalar yapmışlardır. Ayrıca, bir İslâm filozofu olan İbni Rüşt 1126-1198, Aristoteles'in görüşlerini Batı dünyasına tanıtmıştır. Ayrıca, matematiğin cebir dalı, İslâm bilim adamları tarafından geliştirilmiştir. İslâm bilim adamları, yalnızca bilimsel düşünme geleneğini sürdürmekle kalmamış, bilimsel düşüncenin Avrupa'da yeniden canlanmasını da yüzyılda İslâm uygarlığının bilgi birikimi Batı uygarlığına geçer. Bu dönemde Avrupa'da matbaanın bulunması, bilgilerin yayılmasını sağlamıştır. 1450-1600 yılları arasında, başta İtalya olmak üzere, Batı Avrupa ülkelerinde bilim ve sanat alanında yaşanan yenilenme hareketlerine Rönesans Yeniden Doğuş adı verilir. Modern bilimsel düşünce Rönesans Dönemi ile başlamıştır. Bu dönemde, sanat ve bilim alanında önemli gelişmeler yaşanmış, insan aklı ve duyguları ön plâna çıkmış, insanın yaşadığı dünya üzerindeki sorunları ve temel değerleri üzerinde durulmuştur. Dönemin önemli bilim adamlarından Kopernik 1473-1543, Güneş Sistemi'nin hareketini doğru olarak açıklamış, yapılan çeviri faaliyetleriyle Öklid 325-265, Aristoteles 384-322, Galen 129-199 ve Arşimed 287-212 gibi eski Yunan ve Roma döneminde yaşamış çok sayıdaki bilim adamı ve filozofun eserleri Avrupa dillerine çevrilmiştir. Rönesans döneminden itibaren insana verilen değer artarak, günümüze kadar gelmiştir. Bu dönemde yaşayan Leonardo da Vinci 1452-1519, yaptığı olağanüstü güzellikteki tablolarının yanı sıra optik, anatomi ve mekanik gibi bilimsel konularda ortaya koyduğu çalışmalarla günümüzde de göz kamaştırıcı bir değere sahiptir. Raphael 1443-1520 ve Michelangelo 1475-1564 bu dönemin diğer önemli sanatçıları yedinci yüzyılda Aydınlanma Çağı başlamıştır. Pek çok düşünür ve bilim adamının yetiştiği bu dönemde, doğa yasalarının bilimsel temelleri araştırılmıştır. Kepler 1571-1630, Güneş Sistemi ve gezegenler hakkında Kopernik'in elde ettiği sonuçları genişletti. Daha sonra bu bulgulardan yararlanan Newton 1643-1727 1685 yılında yer çekimi yasasını buldu. Bu dönemde yaşayan Torriçelli 1608-1647, hava basıncını ölçmeye yarayan barometreyi icat etti. Fırtınalı havalardan önce, barometredeki cıva düzeyinin düştüğünü fark eden Torriçelli, böylece ilk bilimsel hava tahminini de sekizinci yüzyılda bilimsel çalışmalar devam etmiştir. Bu yüzyılda, Lavoisier 1743-1794 modern kimyanın temellerini attı. 19. yüzyılda Wund 1832-1920 tarafından psikoloji, Comte 1798-1857 tarafından da sosyoloji bilimleri kuruldu. On dokuzuncu yüzyıldaki bilimsel gelişmelerin en önemli özelliklerinden birisi, bilimle teknolojinin yakınlaşmaya başlamasıdır. Özellikle bu yüzyılın ikinci yarısından sonra, bilimsel bilgi birikimi, gündelik gereksinimlerin karşılanması amacıyla teknolojinin hizmetine girmiş ve teknolojideki gelişmeler yerleşik yaşam biçimlerini değiştirmeye başlamıştır. Örneğin, elektrik konusunda yapılan araştırmalarından elde edilen sonuçlar, hemen elektrik dinamosu ve motoruna, telgrafa, telefona ve diğer aygıtlara dönüştürülmüş ve bunların yaygınlaşmasıyla insanların gündelik yaşamı yeni bir anlam kazanmaya başlamıştır. Bilim ve teknoloji alanında üretime yönelik birer atölye gibi çalışan lâboratuvarların kurulması, bu dönemin bir başka önemli gelişmesidir. Bu lâboratuvarlarda geliştirilen ürünler, fabrikalarda seri olarak üretilerek halkın kullanımına sunulmuştur. Özellikle ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerdeki endüstriyel gelişim atılımında, araştırma lâboratuvarları etkin rol dokuzuncu yüzyılda, farklı bilimsel alanlarda elde edilen bulgulara dayanarak büyük çaplı bilimsel kuramlar geliştirildi. Rudolf Clasius 1882-1888 tarafından termodinamik, James Clerk Maxwell 1831- 1879 tarafından elektromanyetizma ve Charles Darwin 1809-1882 tarafından da evrim kuramı bu yüzyılda ortaya atılmış önemli kuramlardır. Yirminci yüzyıldaki bilimsel gelişmeleri değerlendirmek, bilim tarihçileri açısından oldukça güçtür. Bunun en önemli nedeni, bilimdeki gelişmelerin henüz tamamlanmamış olması ve henüz önemi kavranamayan bazı buluşların ileride sağlayabilecekleri büyük yararlılıkları bugünden kestirmenin güç olmasıdır. Ancak 20. yüzyılda insanlığa yön veren en önemli bilimsel gelişmeler arasında; fizik alanında Max Planck 1858- 1947'ın ortaya koyduğu Kuvantum Kuramı, Albert Einstein 1879-1955 tarafından geliştirilen Görelilik Kuramı ve astrofizikteki Büyük Patlama Kuramı gösterilebilir.

geometri bilim adamlarının ilginç hayat hikayeleri