IMDb puanı: 9.0. Netflix’in en bilinen ve en çok izlenen dizilerinden biri olan Stranger Things, fantastik ve gerilim türünde şimdiye kadar yapılmış en iyi dizilerden biri olarak gösteriliyor. Millie Bobby Brown’un muhteşem performansıyla izleyicilere görsel bir şölen sunan dizi, küçük bir kasabada esrarengiz şekilde
AjandayiNasil Değerlendirebiliriz? Maksat Gelisim. Defterlere ilgimi bilen aile bireyleri ellerine geçen ajanda, defter olunca direkt bana hediye ediyorlar. Evde bir hayli ajanda, defterim var. Bazıları çok güzel kullanmaya kıyamıyorum, bazılarını da pek kullanışlı gelmediği için bir kenarda duruyor, bazılarını da ben hediye
Yumurta97 dakikalık bir film. Başrollerinde Nejat İşler ve Saadet Işıl Aksoy oynamış. Annesinin ölümü üzerine kasabasına dönen ve annesinin adağını yerine getirmek için bir süreliğine kasabada kalan Yusuf'un (Nejat İşler), bu esnada orada tanıştığı annesinin yadigarı Ayla (Saadet Işıl Aksoy) ile aralarında geçen
Please confirm you understand the following COVID-19 safety protocols for BTE and MAC events. BTE’s Naperville production REQUIRES mask and proof of vaccination. MAC Performances: masking is optional, but recommended.
WOsy. İnternethaber’in 13 yıl önce doğuşunu kaleme alan Medya Grup Başkanı; Gazeteci/Yazar Süleyman Özışık, başarının hiç kolay kazanılmadığını ve hiçbir şeyin asla tesadüf olmadığını, duruşu/kararlığı/değer yargılarını/heyecanı parçalamadan/yitirmeden nasıl ayakta kalındığını, o kendine özgü üslubuyla çok güzel anlatmış… Sizlerde okumalısınız bu başarı hikayesini… Başarı hikayelerinde, daima ama daima ortak bir nokta vardır. Yılmamak! EN EN büyük kural belki de budur… Azimle/hırsla/çok çalışarak/kendini geliştirerek ve kulakları tıkayarak,hedefe kitlenmek. Nietzsche der ki; Ne denli yükselirsek, uçmak bilmeyenlere o denli küçük görünürüz. Riziko alamayanlar, idealist ruh taşımayanlar, korkaklar, tembeller, sadece paraya tapanlar, başarının nirvanasını yaşayamazlar. Para eşittir başarı değildir. . Başarıyı yakalamaya çalışırken, değerlerden ödün vermemek, dürüst kalabilmek, erdemli olabilmek, ve yılmamak… İşte Sayın Özışık yazısında bunları çok güzel anlatmış. Yazıyı okurken, cümlelerde canla/başla, başarıyı yakalamanın verdiği gururun görüntüsünün tablosunu bir ressam olsa da çizse derim ben… Okumaya devam ederken bi yerde duygusallaştım… Hüzün… ama tatlı bi hüzün hissettim… Aynen şöyle ifade etmiş; 28 Şubat sürecinin açlığa mahkum ettiği ağabeyimin hayata tutunabilmek için son bir umutla hamle yaptığı o gün... "Kiralayalım mı Süleyman? Ne diyorsun kiralayalım mı şu daireyi? Çok tedirginim yahu... Ya batarsak" dediği o gün... O günü asla unutmadım/unutmadık. Avucunun içinde nemlenmiş 350 dolar, titreyen bir el… Onu da bir arkadaşımdan almışız borç olarak… Batarsak dediği şey, "Ya bu aldığımız parayı da ödeyemezse Ya arkadaşına mahcup olursak" korkusundan başka birşey değil. "Hepi/topu 350 dolar" ve bir "Bismillah..." O "Bismillah" bizi bugünlere kadar getirdi! İlk günlerde sadece 15 kişi, 15 sadık dost gibi yanımızdaydı okur olarak.. O 15 kişi 150 kişi oldu sonra…Sonra daha da arttı 1500 kişi oldu… Suya atılan bir taşın oluşturduğu küçük dalgacık kadar etkimiz olduğunda sevinçten çıldırdığımızı hatırlıyorum. İşte İnternethaber’in sıfır noktası ve bugün geldiği nokta… Söyledim ya başarı hikayelerini çok severim… Bakınız; Bundan birkaç ay önce Alman kanalı ZDF’de, Almanya’da ’Müthiş bir Türk’’ olarak tanınan, yoksulluktan servete uzanan yaşam öyküsü izledim. ’Almanya’da dahi geldiğimiz köyden daha kötü şartlarda yaşıyorduk’’ diyen günümüzün milyarder işadamı, okula giderken, defteri/kalemi mağazalardan çaldığını dahi itiraf ediyor. Avrupa’da; ’Motivasyon Bombası’’ denilen işadamı, ’Beni motive eden, çocukluğumdan kalan acı kırıntılar’’ diye ekliyor verdiği röportajda. Bugün hatırı sayılır bir serveti olan ve kendi gibi açlık ve sefalet içinde olanlara yardım elini daima uzatan bu ’Müthiş Türk’’ için, bakın bir yakını ne diyor; ’Almanya’da fabrikada dokuz saat çalışırdı…O günlerde ek iş olarak kozmetik ürün tanıtımı yapıyordu. Öyle çalışkan ve hırslıydı ki; bastırdığı kartvizitleri, yol kenarında trafiğin bol olduğu yerlerde ayak üstü herkese dağıtmaya çalışırdı. Nietzsche der ki; ’Yokluk büyük varlıktır azizim, yeter ki fark edebilesin’’ İşte gerçek başarının sırrı sayın okuyan… Hayal etmek/çalışmak/hırs/ideoloji/istikrar/ödün vermemek… Bunun dışında salt maddiyata dayanan gücü asla başarı olarak addetmiyoruz öyle değil mi? Sayın Özışık’ın dediği gibi; internethaber’i başarıya götüren; azim/inanç/heyecan her daim katlanarak devam edecek, sevenlerinin dualarıyla… İyi ki doğmuşsun İnternethaber.
Çeşitli sosyal sitelerde paylaştığı fotoğraf çalışmalarına bakan birçok kişi onu absürt bulup “bu çocuk ne yapıyor, ne yapmaya çalışıyor” sorusunu he birbirlerine sormuştur…Sıfırın altında dondurucu soğuklarda kar banyosu yapabilmek, buzlu şelalenin önünde soyunup yıkanabilmek, her babayiğidin harcı değil sanırım...Bunlar işin belki magazin boyutu ama gerçekte müthiş ve tükenmeyen bir enerjiye sahip. Öyle bir enerji ki günü dolu dolu yaşatan ve yaşayan turbo özelliği olan bir insan...Yıllardır güneşi doğuşunu hep dağlarda karşılayan elinde fotoğraf makinesi bisikleti ile Seydişehir yöresinde gitmediği dağ gitmediği tepe arkadaşım Hüseyin Bostancı’dan bahsediyorum. Her zaman kendisinden pozitif enerji aldığım bir İsterse, Kendisine Gülenlere “Bir Gün O Kadar Başarılı olacağını Ki, Bunu Yaptığınıza Pişman Olacaksınız” Der ve Bunu Yaparİnsan İsterse; İsterse güneşi üzerine doğdurmadan sabahın o müthiş enerjisi ile güne başlayabilirİnsan isterse; Hayallerini hayal tacirlerine satmayabilirİnsan İsterse; Her Durumdan Kurtulmanın Bir Yolunu Bulurİnsan İsterse; Ya Bir Yol Bulur, Ya Bir Yol Açarİnsan İsterse; Her Şart Allında Amaca Götüren Bir Yol Bulur!İnsan İsterse; Şartlar Ne Olursa Olsun Hayatının Unvan Maçını Kazanabilir!İnsan İsterse; Başına Gelen her Zorluktan Kendini Güçlendirerek Çıkabilir!En kötü şartlarda pes etmeyen ve mücadele azmiyle öğreten canlı bir örnek olarak gördüm O’nu…Fotoğraf çekimi çalışmalarında kendisini adeta kaybeden, hayalindeki görüntüyü gerçekleştirmek için tüm zorluklara karşı direnerek azimle çalışan bir mücadele örneği bir adam…Öyle inanıyorum ki! Bu çalışma ile değil Seydişehir’de Beyşehir’de Konya’da Türkiye’de kendinden söz ettirecek bir gün onun için çok semeresini 2500 kişi arasında kazandığı ödül ile alan Hüseyin Kardeşin bu ödülü Seydişehir’e kazandırdığına inanıyorum gönülden destekliyor ve kutluyorum…Ve başarılarının devamını diliyorum. Bugün ben kısaca onu ve başarısını yazmaya çalıştım ama” bir gün mutlaka birileri onun başarı öykülerini yazacak.”Seni seviyoruz Hüseyin…
Can doğduğunda, hem Zeynep’e hem Can’a halı almak için düştük yollara… İncecik tüyleri olan veya ne olduğu belli olmayan oyun halılarından istemedik, güzel ve modern çocuk halısı olsun dedik, aradığımız harika modelleri Atlas’da bulduk….Koçtaş’tan aldığımız halılarımız İki yıl garantiliydi… Biz de halılarımızı keyifle kullanıyorduk… Sonra bir yıkama kazası oldu… Tam kurumadan paketlenmiş halılar küflendi…rainbow ile yıkanıp, kurtarılmaya çalışıldı, ama nafile… Bayram tatilinde Atlas halı genel merkezine bir mesaj bıraktım, başımdan geçeni anlattım. Bugün beni Atlas halı genel merkezden Aydın bey aradı, halılarınızı değiştireceğiz dedi. Gittim Masko’ya yepyeni 2 tane halı seçtim, paketlettip geldim eve… Gerçekten Atlas halıyı bu kusursuz müşteri memnuniyet politikası sebebiyle kutluyorum… Sonuçta kullanıcı hatası diyebilirlerdi, halınızın garantisi neredeyse bitmiş diyebilirlerdi, tamam değiştireceğiz ama önce fabrikaya yollayıp inceletelim deyip aylarca bekletebilirlerdi,,, hiçbirini yapmadılar. 2 dakikalık bir telefon görüşmesi sonrası getirin halınızı dediler… Kalite gerçekten tesadüf değil, daima akıllı bir gayretin sonucu 🙂
Oluşturulma Tarihi Aralık 21, 2002 1523Hürriyet İK Gazetesi yedinci yaşına girdi. Yedinci yıl, beş yıldır verilen 'Yılın İlanları' ödül töreni ile kutlandı. Türkiye'nin insan kaynakları nabzını tutan gazete, geniş bir okuyucu kitlesine sahip. İçeriği ve ilanlarıyla özellikle ekonomik kriz döneminde pek çok insanın istihdam edilmesinde aracı oldu. Şirketlerin ve bireylerin gelişimine destek bir iş insanların hayatında pek çok şeyin başlangıcı olabiliyor. Yedinci yaşını kutlayan Hürriyet İK Gazetesi, sayfalarında yer verdiği ilanlar sonucu birçok insanın hayatında yeni başlangıçlara aracılık yaptı ve yapmaya devam ve ilanlarıyla Türkiye'nin 'insan kaynakları' nabzını tutan Hürriyet İK, geniş bir okuyucu kitlesine sesleniyor. Üst düzey yöneticilerden öğrencilere, akademisyenlerden danışmanlara, iş arayanlardan kariyer değiştirmek isteyenlere kadar yüzbinlerce insan gazetenin okuyucu profilini oluşturuyor. İK Gazetesi, birçok kişi tarafından ekonominin gidişatının göstergesi olarak görülüyor. Özellikle geçen yıl yaşadığımız Cumhuriyet tarihinin en büyük ekomomik krizinde İK Gazetesi'ne gösterilen ilgi daha da arttı. 1995'te yayın hayatına başlayan gazete, kısa sürede alanında rakipsiz, önemli bir marka haline İK Gazetesi, beş yıldır, yaşgünü törenlerinde aynı zamanda geleneksel hale gelen 'Yılın İlanları' ödüllerini de dağıtıyor. ÖDÜLLERBu yıl, 1 Eylül 2001 ve 31 Ağustos 2002 arasında gazetede yayınlanan ilanlar arasından seçilen en yaratıcı ilanlar ödüllendirildi. Ödüller, Hürriyet Medya Towers Çetin Emeç Konferans Salonu'nda düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Bu yıl birincilik ödülünü Vakko, 'Ismarlama Erkek Terzisi' ilanıyla kazandı. İkinciliğe Commercial Union Hayat'ın 'Finansal Danışmanlık' ilanı layık görüldü. Üçüncülük ödülünü ise Xerox, 'Yeni Patron Modeli Sizin İçin Uygun mu?' ilanıyla aldı. Mansiyon ödülleri Acarkent'in 'İşin Mutfağında Olmak İster Misiniz?' ve Global Gıda'nın '500 USD Garanti Gerisi Üstü Size Kalmış' ilanlarına verildi. 'Yılın Ajans İlanı' ödülüne Link McCann layık yıl ilk kez ilanlara başvurarak işe giren adaylar da törene katıldı ve konuşma yaptı. Törende konuşan Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Vuslat Doğan Sabancı, Türkiye'de krizin sona ermesinden sonra insan kaynakları alanında bambaşka bir değişim olacağına inandığını söyledi. Sabancı, Hürriyet İK Gazetesi'nin tek ve sektöründe lider olma özelliğini devam ettirdiğini belirterek, şunları söylediBiz bu özelliğimizi hak edebilmek için her gün yeni değişimler, yenilikler peşindeyiz. Gazetenin içeriğinde yaptığımız zenginleştirmenin yanı sıra, bu yıl bir sürü etkinlik ve projeye de başladık. Bunlardan biri Kariyer Zirvesi. Kariyer Zirvesi'ni 2003'te de devam ettireceğiz. Gazetede insan kaynakları dışında eğitim sayfalarına da büyük önem verdik. Bu konuda yeni çalışmalar yapıyoruz. yaptığımız işbirliği sonucu yazılı basınla elektronik basın arasında sinerji yarattık. Bu yıl artık krizin bittiğine inanıyoruz bunu da Hüriyet İK'nın artan sayfalarından görüyoruz.Hürriyet Gazetesi Reklam Grup Başkanı Ayşe Sözeri Cemal, Hürriyet İK Gazetesi'nin sadece ilanların yayınlandığı bir mecra olarak görülmediğini, aynı zamanda sorunların çözüldüğü bir platform olarak değerlendirildiğini dile getirdi. Gazetenin vasıtasıyla tüm Türkiye'den takip edilebildiğini İLANLARINA ÖDÜLGazetede yayınlanan ilan adetinde geçen yıla göre yüzde 45'lik artış olduğunu kaydeden Cemal, gazetedeki alanın yüzde 37, firma sayısının yüzde 11 arttığını, danışmanlık firma sayısının ise aynı kaldığını ifade etti. Cemal, gelecek dönemde yapılması planlananları şöyle anlattıGelecek yıl eğitim ilanları alanında da ödül vermeyi planlıyoruz. Gazeteyi daha kaliteli ve interaktif yapmak istiyoruz. İK yönetiminin konuşulduğu her yerde var olmak ve bunun öncülüğünü yapmak amacındayız. Birlikte’ toplantıları devam edecek. Bu toplantıların birini yaratıcı ilanların nasıl hazırlanacağı konusuna ayırmayı planlıyoruz. Bu yolla küçük ölçekli firmalar ve ajanslara katkıda bulunmak istiyoruz.Cemal, geçen yıl Hürriyet İK'ya en fazla ilan veren ajansları Suadiye Reklam, Levent Reklam ve Aral Reklam olarak sıraladı. En çok ilan veren danışmanlık kuruluşları Karamık Yönetim Danışmanlık, Adecco Hizmet ve Danışmanlık, PriceWaterhousecoopers oldu.'Türkiye'de İnsan Kaynakları' konusunda konuşma yapan Hürriyet Gazetesi Yazarı Cüneyt Ülsever, 1990'lı yıllara gelene kadar Türkiye'de ve dünyada genel trendin fiziki sermayeye yapılan yatırımın getirisinin daha fazla olacağı yönünde bulunduğunu söyledi. Bu tarihten sonra sanayi üretiminin milli gelirlerdeki payının düşmesi sonucu insan kaynakları teriminin dünyada ve Türkiye'de moda haline geldiğini ifade ettiİK'nın bir şirkette olup olmadığına bakmak için gidilecek yer muhasebedir. Bir şirkette maaş ve özlük hakları dışında insan için herhangi bir yatırım yapılmıyorsa, o şirketin İK politikalarını uyguladığını söylemesi zor. Artık insan kaynağı daha karlı bir yatırım aracı.Talip Uçak Terzi Vakko'ya en iyi ilan ödülünü kazandıran 'Ismarlama Erkek Terzisi' ilanına başvurarak işe girdi. 12 yaşından beri terzilik yapan Uçak, ilanı gördüğü anda, İlanda bir mezura ve bir giysi vardı. Bu bizi anlatıyor dedim ve başvuru yaptım dedi. Vakko'nun ilanına başvuran 147 kişi arasından aday İK’dan başvurduk’ diyorVakko adına birincilik ödülünü alan Vakko Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü Berna Sağlam, Hürriyet İK'nın marka gücü ve güvenilirliğinden her zaman emin olduklarını dile getirdi. Değişik gazetelere verdikleri eleman ilanlarından en iyi geri dönüşün Hürriyet İK'dan geldiğini söyledi. Sağlam, İnsan kaynakları ilanlarını aynı anda dört gazeteye veriyoruz. Başvuruya gelenlere ilanı hangi gazetede gördüklerini soruyoruz. Cevap her zaman 'Hürriyet İK' oluyor diye iyi ikinci ilan ödülünü alan Commercial Union Hayat’ın Genel Müdür Baş Yardımcısı Gülsen Demir, 1995'te 25 kişilik kadroyla iş hayatına başladıklarını ifade ederek, ilk ilanlarını 1996'da Hürriyet İK aracılığıyla verdiklerini kaydetti. O yıldan beri gazetenin üçüncü sayfasının üst kısmında her hafta ilanlarının yer aldığını belirtti. Demir, eleman sayılarının şu anda bin 750'ye ulaştığını ve bunların bin 500'ünü Hürriyet İK'ya verdikleri ilanlardan bulduklarını dile Yapıcı Xerox'un en iyi üçüncü ilan ödülünü kazandığı 'Yeni Patron Modeli Sizin İçin Uygun Mu?' ilanına başvuran üç bin kişi arasından seçildi. Kriz döneminde finans sektöründe çalışan Yapıcı işsiz kalınca kendi işini yapma düşüncesini hayata geçirmiş. Xerox'un ilanına başvurmuş ve kabul edilmiş. Şu anda kendi işinin sahibi ve yanında üç kişi Gürçay Link McCann'in 'Tutuşmaya Hazır Kafalar Arıyoruz' ilanına başvurarak art direktör olarak işe başlamış. İlan, art direktör ve metin yazarı ihtiyacı nedeniyle verilmiş. 100 art direktör, 110 metin yazarı başvuru Akakça Ahçı Acarkent'e mansiyon kazandıran 'İşin Mutfağında Olmak İster Misiniz?' ilanına başvurarak işe alındı. İlan, Acarkent Collesium Yaşamkent ahçısının ani bir kararla işten ayrılmasının ardından, çok kısa sürede hazırlanarak verilmiş. Akakça, ilan başvuran 150 kişi arasından sıyrılmış. İngilizce bilmesi ve tecrübesi nedeniyle tercih edildiğini söylüyor. Akakça, önceki işlerini de Hürriyet İK'da yayınlanan ilanlarla PlaketleriAjanslar Suadiye ReklamLevent ReklamAral ReklamDanışmanlık şirketleri Karamık Yönetim DanışmanlıkAdecco Danışmanlık PwC
Giriş07 Aralık 2012 1043 Güncelleme10 Ağustos 2022 Bir başarı hikayesi Adana'da doktorların ve okul idarecilerinin olumsuz yaklaşımına rağmen üniversiteyi bitiren down sendromlu Ayşegül Kara, cilt bakım usta öğretici belgesi de alarak huzurevinde işe başladı. FATİH KEÇE - YUSUF KOYUN ADANA Adana'da öğretmenlik yapan İsmail 61 Serpil Kara 58 çiftinin 2 çocuğundan biri olan Ayşegül Kara 24 "down sendromlu" olarak dünyaya geldi. Aile kızlarını yaşına kadar hastane hastane gezdirerek derman aradı ancak doğuştan bir rahatsızlık olduğu için kızlarının derdine bir çare bulamadı. Doktorların, olumsuz yaklaşımına rağmen anne ve baba kızlarını yaşından itibaren özel eğitim merkezlerine götürdü. Ayşegül'ün toplum içinde büyümesi için büyük mücadele veren aile, okul çağına geldiğinde kızlarını ilköğretime kaydettirmek istedi. Ancak okul yöneticileri down sendromlu olduğu için Ayşegül'ü okula almak istemedi. Anne ve baba yılmayarak kızlarını ilköğretimde karma sınıfa kaydettirdi. Ayşegül, 8 yılda sağlıklı yaşıtları gibi diploma notuyla ilköğretimi kızlarının sadece ilköğretim değil, lise eğitimin de almasını istiyordu. Bunun için de büyük bir mücadele verildi. Liseye kayıt yaptırmaya gidildiğinde, "Bu kız okuyamaz" tavrıyla karşılaşan aile, yöneticileri ikna ederek kızlarını İhsan Sabancı Kız Meslek Lisesi Kuaförlük Bölümü'ne kaydettirdi. Lise 1. sınıfta zorlanan Ayşegül, okula kısa sürede uyum sağlayarak liseyi de diploma notuyla bitirip Çukurova Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Cilt Bakım ve Güzellik Bölümü'ne dikey geçiş yaptı. Öğretmenler Ayşegül'ü down sendromlu olduğu için yine okula almak istemedi ama öğretmen olan anne-baba ısrar ederek kızlarını okula kaydettirip 2 yılda mezun olmasını sağladı. Ayşegül, cilt ve deri hastalıkları üzerine tez bile hazırladı. Üniversiteyi bitirmekle yetinmeyen Ayşegül, mezun olduktan sonra Çıraklık Eğitim Merkezi'nden ustalık ve usta öğreticilik belgesi aldı. Ayşegül ayrıca katıldığı bilgisayar ve NLP kurslarını da başarıyla tamamladı. Ayşegül, üniversite mezunu olmasına, çok sayıda da kursa katılmasına rağmen bir türlü iş bulamadı. Bu nedenle Çukurova Halk Eğitim Merkezi'nde cilt bakım kursuna katılarak buradan da başarıyla usta eğitici belgesi aldı. Ayşegül Kara bu başarısını Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin gazetelerden öğrenerek Adana'daki görevlileri genç kızla ilgilenmeleri talimatını verdi. En son Özürlü Memur Seçme Sınavı'na da katılan Kara 68 puan aldı. Ayşegül'ün çocukluktan buyana hayalini gerçekleştirmek için beklerken Adana Huzurevi'nden cilt bakımı usta öğreticisi olarak iş teklifi geldi. Çukurova Kaymakamı Abdulhamit Erguvan'ın 'olur' vermesiyle Ayşegül Kara huzurevinde 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde işe başladı. Kaymakamdan işe alındığını öğrenen Kara, huzurevinde şimdi yaşlılara cilt bakımlarını yapıyor. Çok iyi de masaj yapan Kara, işe yeni başlamasına rağmen yaşlılar tarafından çok sevildi. Özenle işini yapan Kara, işe başladığı için çok mutlu. Çukurova Kaymakamı Abdulhamit Erguvan, down sendromlu genç kızın Çukurova Halk Eğitim Merkezi'nde cilt bakım kursuna katıldığı ve başarıyla usta eğiticilik belgesini aldığını belirterek, "Daha sonra bize bir kurumda çalışmak için başvurdu bulundu. Yapılan memurluk sınavından da 68 almış, hatta üniversite bitirmiş, çok başarılı bir öğrenci. Hayat hikayesini incelediğim de işi yapabileceğine inandığımız için arkadaşlarla birlikte Adana Huzurevi'nde usta öğretici olarak işe başlamasına karar verdik. İşe alındığını duyunca sevinçten herkesi 5 kez öpmüş" dedi. Erguvan, bunun diğer engelli arkadaşlara da örnek olacağını ailelerin engelli çocuklarını eve hapsetmeyeceğini sözlerine ekledi. Anne Serpil Kara, ilk başta onu kabul etmeyen öğretmenlerin daha sonra ona sadece sevgiyle yardımcı olduğunu belirterek, "Kızımızın bugünlere gelmesi için çok mücadele ettik. Eşim, ben ve kızım engelli bir kişinin neler yapabileceğini herkese gösterdik. Kızım üniversite bile bitirdi. Onun en büyük hedefi bir işe girmekti, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin sayesinde bu da gerçekleşti. Onun bir işi olduğu için çok mutluyum. Bugün benim için dünyanın en mutlu günü" diye konuştu. Ayşegül Kara, down sendromlu olduğu için her gittiği yerde zorluklarla karşılaştığını ancak annesi ve babasının yardımıyla başarılı olduğunu belirterek, "Okuyamayacağımı söylediler. Hocalarımdan tepki aldım. Sınava girdiğim halde hocalarım, 'Yapamaz' dediler. Ama ben her şeyi başardım, okulu hakkımla bitirdim. Üniversitede ayın sorunla karşılaştım ama o sorunlarında üstesinden geldim, çok sayı da kursa katıldım ama bir türlü iş bulamıyordum. Çukurova Halk Eğitim Merkezi'nde en son cilt bakım kursuna katıldım. Buradan usta öğretici belgesi aldım. Daha sonra huzurevinde cilt bakım hocası olarak işe başladım. Çok sevinçliyim, işe alındığımı duyunca hayalimi gerçekleştirdiğim için çok mutlu oldum. Bakan Fatma Şahin sayesinde hayalimi gerçekleştirdim. Şimdi hedefim kadroya geçmek eğer bakanım beni kadroya da alırsa çok daha da mutlu olacağım" şeklinde konuştu.
bir başarı hikayesi show max